14 Eylül 2019 Cumartesi

pnömoni

 İki yaşın altında çocukların %80’ininde viral etkenler ( RSV en sık) sorumlu iken, daha büyük çocuklarda özellikle 10-16 yaş arasında viral etkenlerin daha az sıklıkla pnömoni nedenidir.

Toplum kökenli pnömoni tanısı ile izlenen olguların %2-50’sinde bakteriyal patojenler izole edilmektedir.
 Viral ve bakteriyal patojenlerin birlikteliği % 23 oranında gösterilmektedir

 Atipik pnömoni etkeni % 3-23 oranında izole edilmekte, süt çocuğunda C. Pneumonia ve daha büyük çocuklarda M. Pneumonia izole edilen patojendir ..
Erişkinden farklı olarak Legionella çocuklarda nadiren izole edilmektedir.

 Toplum kökenli pnömoni de ne zaman hastaneye yatış önerilir?
 1- Orta veya ağır pnömoni geçiren olgular yatarak tedavi edilmelidirler.
 2- 3-6 aydan küçük çocuklar bakteriyal pnömoni düşünülüyorsa yatarak tedavi edilmelidir
 3- Yüksek virulansa sahip patojenlerin yol açtığı pnömoniler yatarak tedavi edilmelidir (MRSAmetisilin dirençli staphylococcus aureus gibi).
4- Evde bakımı ve takibi yeterli olmayan olgular yatarak tedavi edilmelidir

solunum sıkıntıısı kriterleri:
1- takipne,
 solunum sayısı / dk
 0-2 ay > 60
 2-12 ay > 50
1-5 yas > 40
 >5 yaş > 20
 2- Dispne
3- Çekilmeler (suprastermal, interkostal veya subkostal) -
4-İnleme
5-Burun kanat solunumu
6- Apne
7-Mental durumda değişiklik
8- Puls oksimetri < %90 (oda havasında)

lab:

Pnömoni tanısı ile izlenen olguların çoğunda beyaz hücre sayısı yüksek olup bakteriyal ve viral ayrıma yardımcı olmamaktadır. Poliklinikte pnömoni şüphesi olan olgularda tam kan sayımına gerek yoktur ancak ağır vakalarda yaklaşım açısından yararlı olabilir.Ağır pnömonili olgularda tam kan sayımı yapılmalı,

akut faz reaktanları:
polinikten pnömoni tanısı ile takip edilenlerde rutinde istenmemelidir. Ağır enfeksiyonlarda klinik yaklaşımda yararlı bilgiler verebilirler. 29- Ağır pnömoni nedeniyle hastaneye yatan veya pnömoniye bağlı komplikasyon görülen olgularda akut faz reaktanları tedaviye yanıtı değerlendirmede kullanılabilirler. Akut faz reaktanları viral ya da bakteriyal patojeni ayırmada yeterli değillerdir ancak hastanede yatarak tedavi gören olgularda başlangıçta bakılan CRP veya prokalsitonin düzeyinde düşme klinik düzelme ile korele olabileceğinden pnömoni rezolüsyonunun objektif bir bulgusu olabilir

Pnömoni şüphesi olan tüm olgularda puls oksimetri bakılmalıdır.
Hipoksemi varlığı tedavinin nerede verileceğini ve ileri tanısal testlere ihtiyacı belirler

Poliklinikte takip edilebilecek kadar kliniği iyi olan olgularda pnömoni tanısını koymak için akciğer grafisine gerek yoktur.
 Solunum sıkıntısı olan veya hipoksemisi olan olgularda PA ve lateral akciğer grafisi önerilmektedir. Antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen olgularda parapnömonik efüzyon, nekrotizan pnömoni ve pnömotoraks gibi komplikasyonları değerlendirmek için akciğer grafisi önerilmektedir

 İlk Akciğer Grafisi:  Pnömoni tanısı ile servise yatırılan tüm olgularda PA ve lateral akciğer grafisipnömoninin varlığı, yaygınlığı ve parankimin filtrasyonunun yapısını belirlemek, komplikasyonları saptamak ve tedaviyi düzenlemek için gereklidir.

Tedaviye yanıtı beklendiği gibi olan olgularda kontrol akciğer grafisine gerek yoktur.
 Beklenen klinik düzelme olmadığında, antibiyotik tedavisinin 48-72 saati içinde kliniği bozulan olgularda kontrol akciğer grafisi önerilmektedir.

ted:
 ayaktan tedavi:
Türk Toraks Derneği ‘’çocuklarda toplum kökenli pnömoni tanı ve tedavi rehberi’’ ayaktan tedavide 5 yaşın altında Amoksisilin, 5 yaş üzerinde yine Amoksisilin, atipik patojen düşünülüyorsa Makrolid grubu antibiyotikleri önermektedir

İnfluenza salgını varsa, orta ve ağır pnömoniler de olgunun kliniği bozuluyorsa influenza sonucunu beklemeden antiviral tedavi başlanabilir. Erken başlanan tedavi maksimum yarar sağlar ancak 48 saat sonra özellikle ağır vakalarda antiviral tedavi başlanabilir..

Yatan hastada tedavi:
Aşısı tam, okul çağı çocuklarına serviste yatıyorsa ve penisilin direnci yüksek değilse ilk seçilecek antibiyotik ampisilin veya penisilin G olmalıdır.
 Aşısı tam olmayan, penisilin direnci yüksek olan bölgelerde yaşayanlara, hayati tehlikesi, ampiyemi olan süt çocuğu veya çocuklarda ilk seçilecek antibiyotik seftriakson olmalıdır.
 Seftriakson direnci yüksek olan bölgelerde vankomisin 3. kuşak sefalosporinlere göre daha etkin bulunmuştur.
Atipik pnömoni düşünülen olgularda makrolid tedavisi beta laktam ile kombine olarak verilmesi önerilmektedir.
S. Aureus düşünülen olgularda beta laktama ilaveten vankomisin ya da klindamisin önerilmektedir.



Şişli Etfal Hastanesi T›p Bülteni, Cilt: 49, Say›: 3, 2015



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anafilaksiye Genel Bir Bakış

  Anafilaksiye Genel Bir Bakış Dr.NevinKURT   Anafilaksi u Alerjinin, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen en ciddi klinik tablosud...