İki
yaşın altında çocukların %80’ininde viral etkenler ( RSV en sık) sorumlu iken, daha büyük çocuklarda özellikle 10-16
yaş arasında viral etkenlerin daha az sıklıkla pnömoni nedenidir.
Toplum kökenli pnömoni tanısı ile izlenen olguların %2-50’sinde bakteriyal patojenler izole edilmektedir.
Viral ve bakteriyal patojenlerin birlikteliği % 23 oranında gösterilmektedir
Atipik pnömoni etkeni % 3-23 oranında izole edilmekte, süt çocuğunda C. Pneumonia ve daha büyük
çocuklarda M. Pneumonia izole edilen patojendir ..
Erişkinden farklı olarak Legionella çocuklarda
nadiren izole edilmektedir.
Toplum kökenli pnömoni de ne zaman hastaneye
yatış önerilir?
1- Orta veya ağır pnömoni geçiren olgular yatarak
tedavi edilmelidirler.
2- 3-6 aydan küçük çocuklar bakteriyal pnömoni
düşünülüyorsa yatarak tedavi edilmelidir
3- Yüksek virulansa sahip patojenlerin yol açtığı
pnömoniler yatarak tedavi edilmelidir (MRSAmetisilin dirençli staphylococcus aureus gibi).
4- Evde bakımı ve takibi yeterli olmayan olgular
yatarak tedavi edilmelidir
solunum sıkıntıısı kriterleri:
1- takipne,
solunum sayısı / dk
0-2 ay > 60
2-12 ay > 50
1-5 yas > 40
>5 yaş > 20
2- Dispne
3- Çekilmeler (suprastermal, interkostal veya subkostal) -
4-İnleme
5-Burun kanat solunumu
6- Apne
7-Mental durumda değişiklik
8- Puls oksimetri < %90 (oda havasında)
lab:
Pnömoni tanısı ile izlenen olguların çoğunda
beyaz hücre sayısı yüksek olup bakteriyal ve
viral ayrıma yardımcı olmamaktadır. Poliklinikte pnömoni şüphesi olan olgularda tam
kan sayımına gerek yoktur ancak ağır vakalarda
yaklaşım açısından yararlı olabilir.Ağır pnömonili olgularda tam kan sayımı yapılmalı,
akut faz reaktanları:
polinikten pnömoni tanısı ile takip edilenlerde
rutinde istenmemelidir. Ağır enfeksiyonlarda klinik yaklaşımda yararlı bilgiler verebilirler.
29- Ağır pnömoni nedeniyle hastaneye yatan veya
pnömoniye bağlı komplikasyon görülen olgularda akut faz reaktanları tedaviye yanıtı değerlendirmede kullanılabilirler.
Akut faz reaktanları viral ya da bakteriyal patojeni ayırmada yeterli değillerdir ancak hastanede
yatarak tedavi gören olgularda başlangıçta bakılan CRP veya prokalsitonin düzeyinde düşme
klinik düzelme ile korele olabileceğinden pnömoni rezolüsyonunun objektif bir bulgusu olabilir
Pnömoni şüphesi olan tüm olgularda puls oksimetri bakılmalıdır.
Hipoksemi varlığı tedavinin
nerede verileceğini ve ileri tanısal testlere ihtiyacı belirler
Poliklinikte takip edilebilecek kadar kliniği iyi
olan olgularda pnömoni tanısını koymak için
akciğer grafisine gerek yoktur.
Solunum sıkıntısı olan veya hipoksemisi olan
olgularda PA ve lateral akciğer grafisi önerilmektedir. Antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen
olgularda parapnömonik efüzyon, nekrotizan
pnömoni ve pnömotoraks gibi komplikasyonları
değerlendirmek için akciğer grafisi önerilmektedir
İlk Akciğer Grafisi: Pnömoni tanısı ile servise yatırılan tüm olgularda
PA ve lateral akciğer grafisipnömoninin varlığı,
yaygınlığı ve parankimin filtrasyonunun yapısını
belirlemek, komplikasyonları saptamak ve tedaviyi düzenlemek için gereklidir.
Tedaviye yanıtı beklendiği gibi olan olgularda
kontrol akciğer grafisine gerek yoktur.
Beklenen klinik düzelme olmadığında, antibiyotik tedavisinin 48-72 saati içinde kliniği bozulan
olgularda kontrol akciğer grafisi önerilmektedir.
ted:
ayaktan tedavi:
Türk Toraks Derneği ‘’çocuklarda toplum kökenli pnömoni tanı ve tedavi rehberi’’ ayaktan tedavide 5 yaşın altında Amoksisilin, 5 yaş üzerinde
yine Amoksisilin, atipik patojen düşünülüyorsa
Makrolid grubu antibiyotikleri önermektedir
İnfluenza salgını varsa, orta ve ağır pnömoniler
de olgunun kliniği bozuluyorsa influenza sonucunu beklemeden antiviral tedavi başlanabilir.
Erken başlanan tedavi maksimum yarar sağlar
ancak 48 saat sonra özellikle ağır vakalarda antiviral tedavi başlanabilir..
Yatan hastada tedavi:
Aşısı tam, okul çağı çocuklarına serviste yatıyorsa ve penisilin direnci yüksek değilse ilk seçilecek antibiyotik ampisilin veya penisilin G olmalıdır.
Aşısı tam olmayan, penisilin direnci yüksek olan
bölgelerde yaşayanlara, hayati tehlikesi, ampiyemi olan süt çocuğu veya çocuklarda ilk seçilecek antibiyotik seftriakson olmalıdır.
Seftriakson
direnci yüksek olan bölgelerde vankomisin 3.
kuşak sefalosporinlere göre daha etkin bulunmuştur.
Atipik pnömoni düşünülen olgularda makrolid
tedavisi beta laktam ile kombine olarak verilmesi önerilmektedir.
S. Aureus düşünülen olgularda beta laktama ilaveten vankomisin ya da klindamisin önerilmektedir.
Şişli Etfal Hastanesi T›p Bülteni, Cilt: 49, Say›: 3, 2015
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Anafilaksiye Genel Bir Bakış
Anafilaksiye Genel Bir Bakış Dr.NevinKURT Anafilaksi u Alerjinin, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen en ciddi klinik tablosud...
-
normal değerler: 200-350 mikrogram 900 e kadar normal..<100 ağır eksiklik, b 12 düzeyi normalken b 12 vit. eksikliği olabilir.beraberin...
-
GÜNCEL ULUSAL AŞI PROGRAMI Aşı türleri: Canlı aşı : BCG, KKK, Su Çiçeği, Rotavirüs, Oral Polio, Influenza, İnaktive aşı ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder