alerjik rinit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
alerjik rinit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Nisan 2019 Pazartesi

Allerjik Rinit

Alerjik rinitte sen sık nedenler :  polen , ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küf mantarı ve sentetik, katkı maddeli besinlerdir.

1- Polen alerjisi erken ilkbahar ve erken yaz döneminde görülür.
Polen alerjisini neden olduğu rinit mevsimsel alerjik rinit , saman nezlesi olarakta bilinir.
Erken ilkbahar döneminde en sık  neden söğüt, kavak polenleri,  erken yaz döneminde buğdaygiller daha sıktır.
2- Ev tozu alerjisi: Ev tozu akarları yıl süren alerjik rinitten sorumludur. Buna perenial rinit te denir. Ev tozu alerjisinden akarlar, küf mantarları, hayvan tüyleri, hamam böceği, böcek artıkları , katkı maddeli besinler sorumludur. , en çok D.Farinae  ( spİgE d2  ) görülür. Akarlar nemli ortamda , mantarlar da banyo, mutfak gibi loş ve nemli ortamda, ev bitkisi toprağında yaşarlar.

Alerjik rinit bulguları:
 Burun akıntısı, hapşuruk, burun tıkanıklığı, burunda ve damakta kaşıntı olur.
 Geniz akıntısı ve buna bağlı öksürük, koku almada azalma, yorgunluk hissi, zinde uyanamama, dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlüğü olabilir.
Bazen alerjik konjoktivit eşlik eder. Gözlerde kızarıklık, kaşıntı olur. Bu kişiler atopiktir, egzema gibi cilt bulguları da sıktır.
Tanıda en önemli nokta anamnezdir.
 Fizik muayenede:  Nazal mukoza ödemli, nemli ve soluk görünür. Burun içinde saydam  sekresyon görülür, konkalar hipertrofiktir.
Tanı için  spesifik İgE bakılabilir  , ancak negatif olması tanıyı ekarte ettirmez.
Tedavide alerjen maddeden kaçınma esastır. Özellikle hapşuruk ön planda ise antihistaminikler etkilidir. Burun tıkanıklığının ön planda olduğu durumda nazal kortıkosteroidler daha etkilidir. nazal KS etkisi 10.gunden sonra başlar. Serum fizyolojikle nasal irrigasyon da tedavinin bir parcasıdır.
Seçilmiş hastada immunoterapi de etkili bir tedavidir.

Öneriler:
Polen mevsiminde zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamak, kapı ve pencereleri polenlerin uçuştuğu sabah erken  saatlerde açmamak, gerekirse maske takmak,
Ev içinde havanın  kurumasını önlemek için kalorifer peteklerine su kapları koymak,
Odayı sık sık havalandırmak,
Evde hayvan ve bitki beslememek,
Tüylü ve yünlü battaniye ve  halı kullanmamak,
Peluş oyuncakla oyun oynamasına ve uyumasına  izin verilmemeli. eğer oyuncağından vazgeçemiyorsa, oyuncak haftada bir 24 saat derin dondurucuda bekletilmeli.
Çarşaf ve yastıklar 60 derecede haftada bir yıkamak,
Ev tozunu nemli bir bezle sık sık almak,
 Toz tutan kitap, biblo gibi eşyaları kapalı dolapta muhafaza etmek..


1 Nisan 2019 Pazartesi

Alerjik Rinit


Allerjik rinit, semptomların görülme zamanı veya sıklığına göre genelikle aşağıdaki gibi sınıflandırılabilmektedir:

İntermittan/Mevsimsel AR (MAR):
 Semptomlar polen mevsiminde ortaya çıkmaktadır.
 Ot ve ağaç polenleri ile mantarlar gibi dış ortam allerjenleri neden olmaktadır.
Semptomlar haftada 4 günden az veya toplamda 4 haftadan daha kısa sürmelidir.

 Persistan/Perennial AR (PAR) :
Yıl boyu semptomları devam eden AR tipidir.
Ev tozu akarları, hamam böcekleri, mantar/küf, evcil hayvan epitel ve dokuları gibi iç ortam allerjenleri etkendir.
Semptomların haftada 4 günden daha uzun ve en az 4 hafta süre ile varlığı gerekmektedir .

AR’li hastalarda burun mukozası ödemli, şiş, sulu açık renkli akıntı ile kaplı, açık mor renkten soluk pembe renge değişen bir görünümdedir.
 Anterior rinoskopi ile burnun ön 1/3 kısmındaki anatomik yapı, septum ve orta meatusu değerlendirmek mümkündür.
Orofarinks muayenesinde postnazal akıntı ile farinkste kaldırım taşı görüntüsü mevcuttur.
Allerjik selam, kronik venöz göllenmeye bağlı oluşan gözaltı morlukları fizik muayenede dikkat edilmesi gereken noktalardır

AR ile birlikte atopik dermatit-egzama, astım, allerjik konjonktivit, kronik öksürük, larenjit ve gastro-özofageal reflü başlıca komorbit durumlar arasındadır.
Astımlı hastaların yaklaşık 2/3’ünde AR, AR’li olguları. 1/3’ünde ise astım gelişmektedir . AR’li çocukların %21’inde otitis media gelişmektedir .

Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, konjesyon, postnazal akıntı, adenoid / tonsil hipertrofisi, anozmi, nazal polip, nazal obstrüksiyon, ağız solunumu ve obstrüktif uyku apnesi ile birlikte seyreden habituel horlama diğer ko-morbit durumlar arasındadır.

 Herhangi bir allerjik hastalığa sahip olmanın Kawasaki hastalığı geliştirme riskini (1.4 kat) artırdığı bilinmektedir

 Yine AR’li hastalarda nazofaringeal karsinoma gelişme riskinde artış mevcuttur


AR tedavi rehberlerinin son güncellemelerinde intranazal antihistaminikler ile ilgili farklı görüşler ortaya çıkmıştır
ARIA güncellemesinde PAR tedavisinde intranazal antihistaminiklerin kullanılmaması tavsiye edilmektedir .


İntranazal Kortikosteroidler:  Erken ve geç semptomları inhibe eden en etkili tedavidir. Göz semptomları üzerinde de etkilidirler.
Terapötik düzeye 7 saat içerisinde, maksimum etkinliğe 2 haftada ulaşırlar.

 Semptomlar intermittan/ mevsimsel ise maksimum semptom kontrolü için mevsim öncesi kullanıma başlanmalıdır.
Birçok araştırmada bir antihistaminik veya LTRA ile birlikte intranazal kortikosteroid kombinasyonu üzerine çalışılsa da, çoğunlukla sonuçlar kombinasyon tedavisinin tekli intranazal steroid tedavisinden daha etkili olmadığı yönündedir

LTRA özellikle astım ile birlikte olan AR olgularında tercih edilebileceği belirtilmiştir. MAR tedavisinde plaseboya göre daha etkili, oral H1 antihistaminiklere eşdeğer ve intranazal kortikosteroidlere göre daha zayıf bir etkiye sahip olduğu bildirilmişti


Asthma Allergy Immunol 2017;15:1-16

7 Mart 2019 Perşembe

alerjik rinit

Allerjik rinit (AR), burun ve damakta kaşıntı ve  hapşurma, burunda akıntı ve burun tıkanıklığıyla seyreden ,  nazal mukozanın inflamatuvar bir hastalığıdır.
 Postnazal akıntı, öksürük, sinirlilik ve yorgunluk diğer yaygın belirtilerdir.


Hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve kaşıntının en az ikisinin varlığı  AR tanısını akla getirmelidir. Burun tıkanıklığı, hastaları en çok rahatsız eden semptomdur.
Bazı küçük çocuklarda, genellikle sık sık sümkürme, öksürme ve boğaz temizleme hareketleri görülür.

Allerjik rinit, allerjenlerle bağlı olarak mevsimsel  (çimen, çayır  poleni) veya perennial (ev tozu, küf ) bağlı  (yıl boyu) tipte olabilir.

Allerjik konjonktivit eşlik edebilir.

 Üst hava yolunda kronik inflamasyon adenoid ve tonsiller  hipertrofiye neden olur, hastalar konjonktivit,  öksürük, sinüzit, tekrarlayan otit,  nazal konuşma ve horlama yakınması ile başvurabilirler.
 Bazı hastalarda göz altına morluk ve burunda alerjik selam denilen çizgilenme olur.

Burun akıntısı serözdür, pürülan olması enfeksiyonu gösterir.

Çocuklar semptomları  net olarak söylemeyebilirler,  boğaz temizleme, burun çekme, ağız solunumu yapma, ağız kokusu sorulmalı, ek olarak öğrenme ve dikkat problemleri, uyku bozukluğu, okul başarısızlığı, yorgun ve sinirli olma hali sorgulanmalıdır.
Deri prik testi,  zorunlu olmamasına rağmen önemlidir, genelde 2 yaştan sonra kullanılır, test polenlerin yoğun olduğu dönemde yapılmaz.
serumda spesifik İgE benzer sonuclar verir, kullanılan ilaçlardan etkilenmemesi gibi avantajı vardır. Ancak serum düzeyi hastalık şiddeti ile korele değildir.

Hastaların %60 ına alerjik konjoktivit eşlik eder.
 Astıma eşlik etme %10-40 tır ve AR astım tedavisini zorlaştırır.
AR,  östaki tüp disfonksiyonu ile ilişkilidir ve  efüzyonlu otitis mediaya neden olur.
nazal konjesyon osteomaetal komplexi tıkayarak sinüzite zemin hazırlar.

ted: H2 antihistaminikler: hapşuruk, göz kaşıntısı akıntısına etkili.

Nazal kortikosteroidler allerjik rinit tedavisinde  en etkili ilaçtır, rinit semptomlarının tamamını kontrol eder. Terapotik düzeye 7 saat içersinde, maksimum düzeye 2 haftada ulaşırlar .

Montelukastın gün içi nazal konjesyon skorlarında, rinore, kaşıntı ve hapşırmada plaseboya göre  etkin olduğu gösterilmiştir. özellikle mevsimsel AR de etkili.

kısa süreli kullanılan topikal dekonjestanlar; burun konjesyonu ve tıkanıklığının giderilmesinde faydalıdır.

Nazal yıkamanın AR’li hastalardan burun tıkanıklığının giderilmesinde, lokal tedavilerinin etkinliğini artırılmasında etkili olduğu gösterilmiştir.


Günümüzde immünoterapi  AR’te astıma ilerleyişi engellediği, yeni allerjen duyarlanmayı önlediği ve hastalığın seyri üzerine klinik etki sağladığı çalışmalarla kanıtlanmıştır.









ANTİVİRAL UÇUCU YAĞLAR

   ANTİVİRAL UÇUCU YAĞLAR Aromaterapide kullanılan uçucu yağların, antimikrobiyal, antiviral, antifungal, antienflamatuar etkileri nedeni il...