27 Ağustos 2019 Salı

pediatrik fitoterapi

Dirençli epileptik nöbeti olan 20 çocukta yapılan çörek otu yağı uygulamasında , çörek otu extresi tedavisinin nöbet sıklığını azalttığı gösterilmiş.

infantil kolik tedavisinde lavanta yağı ile karın masajının , kontrol grubuna göre semptomları azalttığı gösterilmiş.
Int J Nurs Pract. 2012 Apr;18(2):164-9

Lavanta ve biberiye uçucu yağlarını koklamanın insan belleğinde, kısa süreli hafiza üzerinde olumlu etkisi gösterilmiş.
Alexandria Journal of Medicine
Volume 54, Issue 1, March 2018, Pages 41-44

tonsillektomi olmus 48 çocukta yapılnh calısmada lavanta yağının inhalasyonun , ağrıyı azaltmak için parasetamol kullanım ihtiyacını azalttığı gösterilmiş.

uyku bozukluğu olan çocuklarda gül esansiyel yağının ( Rosa damascena ) koklatmanın, uykuya geçişte olumlu etkisi olduğu gösterilmiş.
Research Journal of Pharmacognosy 5(1), 2018: 41-46

çörek otu yağının topikal kullanımının allerjik rinitli hastalarda semptomları azalttığı gösterilmiş.

17 Ağustos 2019 Cumartesi

kafa travması

 Kafa travmasında Yüksek risk grubu:
 travmanın 2. saatinde GKS skoru 15’in altında olması,
 kafatasının şüpheli açık ya da çökme kırığı bulunması,
 giderek artan baş ağrısı öyküsü,
 fizik muayenede irritabilite bulunması; 

Orta düzeyde risk grubu:
 kafatasında herhangi bir kırığın işareti (hemotemponium, otore, rinore, rakun gözü) olması, 
saçlı deriden kabarık büyük hematom olması,
 travmanın oluş şeklinin tehlikeli olması (trafik kazası, 91 cm’den daha yüksekten düşme, kasksız olarak bisikletten düşme) 

Hafif : GKS 13-15
 Orta : GKS 8-13
 Ağır : GKS ≤8

primer değerlendirmede : 
GKS skorunun değerlendirilmesi
 Anizokri
Lateralizasyon bulgusu
BOS sızıntısı (rinore, otore)
 Kafatası kaide kırığı bulguları (Battle’s sign( masotid cıkıntıda ekimoz) , hemotimpanium, rakun gözü bulgusu)
 Kafatasında çökme kırığı


< 2 yaş:
GKS=14 veya bilinç değişikliğinin diğer bulguları veya palpabl kırık= BT
Ajitasyon, somnolans, sürekli soru sorma veya yavaş konuşma.

Oksipital veya parietal veya temporal skalp hematomu, ≥5 sn bilinç kaybı veya ciddi yaralanma mekanizması veya ailenin davranışlarında farklılık ifadesi..


> 2 yaş:
 GKS=14 veya bilinç değişikliğinin diğer bulguları veya palpabl kırık
Bilinç kaybı hikayesi veya kusma veya ciddi travma mekanizması veya ciddi baş ağrısı..,


Araçtan fırlama ❖ Ölen yaralı ❖ Takla atma ❖ Kasksız bisiklet kazaları ❖ Yaya kazaları ❖ >90 cm yüksekten düşme ❖ Yüksek enerjili künt kafa travması..


http://file.lookus.net/millipediatri/sunumlar/2016/201645.pdf

16 Ağustos 2019 Cuma

kabızlık tedavisi

kabızlık tedavisi:
Kabızlık Tedavisi :
· Nedene yönelik tedavi yapılmalı.
· Anal fissür varsa tedavi edilir. Ilık su ile oturma banyosu yapılır.
· İnek sütü alınımı azaltılmalı. Günlük tüketim 500 ml.nin üzerine çıkılmamalı
· Her gün kahvaltı sonrası tuvalete oturtulmalı , 5- 10 dakika beklenmeli.
· Tuvaleti gelince tutmaması gerektiği öğretilmeli.
· Hareket etmesi özendirilmeli
· Beslenme düzenlenmeli:
-Bol su içimi özendirilmeli, sulu gıdaların tüketimi arttırılmalı.
-Lifli gıdaların tüketimi arttırılmalı: her türlü sebze, meyve özellikle armut, elma, incir, şeftali, erik, kayısı, üzüm, turuncgiller, bakliyat, kuru fasülye , nohut , mercimek,bulgur , kuru erik , kuru kayısı ( gün kurusu kayısı) tüketilmeli
-fast food türü yiyecekler diyetten çıkarılmalı, patates, makarna , beyaz ekmek, kek, şeker , çikolata tüketimi azaltılmalı
-ev yapımı yoğurt, kefir gibi süt ürünleri barsak florasını toparlayacağı için kabızlığı gidermede yardımcıdır.
-zeytinyağlı yemek tüketimi arttrılmalı.
ilaç tedavisi:
ilac tedavisi 6-9 aylik bir süreç içerir.
-Lactulose ( Duphalac, Osmolac ) 1cc/kg/gün
-mineral yağı ( Sokol) 10cc /gün
-Polietilenglikol macrogol( Dulcosoft, constipass, )
Dulcosoft : 1cc/kg dan başlanır. 2 doz
Constipass : 3-6 yas 1x1/2 saşe, 7-11 yaş 2x1/2 saşe >8 yas 2x1 saşe

Rectal boşaltım:
-Serum fizyolojik
-Gliserin sup ( infantta)
-gliserin/sorbitol (libalax) > 3 yaş.
-Fleet ( fleet enema pediarik ) 3-5 yas: yarım, , 5-12 yas 1 mx. gunluk ( gunde 1 kere)

hemogram değerlendirme

 Çocuklarda lökosit değerleri yaşa bağlı değişkenlik gösterdiğinden her yaş için normal aralığı vardır.
YD da 30.000 4 kada r normal.
4 yaşa kadar 15 bin , > 8 yaş 13.000
Stres, enfeksiyon, enflamasyon, myeloproliferatif hastalıklarda dolaşıma myeloid öncülleri çıkarsa buna formülde sola kayma denir.
Çocuklarda 4 ay- 4 yaş arasında geçirilen viral enfeksiyonlar ve sık tekrarlanan aşılamaya bağlı aşı yanıtının etkisiyle fizyolojik lenfositoz izlenir  Büyük çocuklarda ve adelosanlarda tekrar nötrofil hakimiyeti izlenir.
 Trombosit değerleri yaşla fazla değişkenlik göstermeyip  <150 bin/mm3 : trombositopeni,
> 400 bin/mm3 trombositoz.


ne zaman  PY isteyelim?
MCV <70 , >100 fl (yeni doğanlar hariç)
 RDW > %16
Lökosit < 3000,    > 11.000/mm 3
Trombosit  < 100.000,    >700.000/mm 3
 Eozinofil  > % 10
Bazofil  > % 3.5
Uyarı varlığı: blast, eritroblast, trombosit kümesi, immatür granülosit, atipik lenfosit,
Lökosit formülü rapor edilmediğinde
Trombosit sayısının kontrolünde,


ESX3= Hb
HbX3=Hct

Mentzer indeksi:
MCV/RBC <13 talasemi taşıyıcı
MCV/RBC >13 demir eksikliği anemisi

Hiperlipidemi, ikterik örnekte Hb ↑,

Hct: Eritrosit (milyon) x MCV ÷ 10

MCV: Yüksek lenfosit sayısı, Hiperglisemi de MCV ↑

RDW‐CV: % 14,
RDW‐SD: 45 flt
 Mikrositozla seyreden anemilerin ayırıcı tanıda,
 DEA : RDW artmış , β‐talasemi taşıyıcılığında normal,


MCH indirekt ölçüm (HbX10÷RBC)  = 30‐34 pg
MCHC indirekt ölçüm (HbX10÷Hct)  = % 30‐36   * daha çok cihaz kalibrasyonudda

HB:

YD :13.5-16.5
 1-3 ay: 9-10   (11.5-14 )
 3-6 ay : 9.5 - 11.5
 0.5-2 yaş : 10.5-  12
 2-6 yaş  : 11.5- 12.5
 6-12 yaş: 11.5-13.5


MCV:

Yenidoğan:  95-  105
0.5-2 yaş:  70 78
2-6 yaş:  75 -81
6-12 yaş : 77- 86


Hematokrit : eritrosit (milyon) x MCV ÷ 10


Ne Kadar Sürede Analiz?‐Örnekler oda ısısında ortalama 3‐7 gün arasında bekletilmiş, Her gün bir kez sayım yapılmış
 Hb, eritrosit ve MCH 7 gün,
Lökosit sayısı 3 gün,
Trombosit sayısı 4 gün boyunca stabil,
MCV, MPV, Hct ve RDW’nin arttığı,
MCHC’nin iki gün sonunda azaldığı..   Gulati GL, , Arch Pathol Lab Med 2002 15




Prof.Dr. Tiraje Celkan sunumundan
-------------------------------------------------


Anemi Kriterleri (DSÖ)
 Erkekler < 13 g/dL,
 Kadınlar < 12 g/dL,
 6 ay ile 6 yaş arası çocuklar < 11 g/dL
 6-14 yaş grubu < 12 g/dL
 Gebelerde 2. trimesterden itibaren < 10,5 g/dL



RDW İndeksi [MCV / Eritrosit sayısı (milyon)] x RDW < 220 ise talasemi taşıyıcılığı


Hct = RBC x MCV


MCH = Hgb / RBC  hipokromi parametresi

MCHC = Hgb / Hct  =  % 30- 36. * cihaz kontrol parametrsi

Periferik Yayma Kriterleri
 MCV<70, >100 fl (Yenidoğan hariç)
 Plt < 100 bin/mL veya >700 bin/mL
 WBC < 2.5 bin/mL veya > 20 bin/mL
 RDW > % 18
Eozinofil > % 25
 Bazofil > % 3.5
 Kan sayım cihazının verdiği “ blast, immatür granulosit, varyant lenfosit , trombosit kümesi, dimorfik populasyon ” gibi uyarı mesajlarının olduğu durumlarda gözle değerlendirme yapılmalıdır.


Dr.Haluk Mekik sunumundan




15 Ağustos 2019 Perşembe

ÇOCUKLARDA SIVI TEDAVİSİ


İdame Sıvısı:  1500-2000 ml /m2 .

DEFİSİT + İDAME:
Hafif dehidratasyon : 2000-2500 ml /m2
Orta dehidratasyon : 2500-3000 ml /m2
Ağır dehidratasyon :  3000-3500 ml /m2
Koma-Şok :  3500-4000 ml/m2


m2 hesabi: kg x 4+7 / 90+kg. ya da
m2= Ağırlık (kg) x boy (cm)  /  3600  : metrekaresi alınır.

GÜNLÜK İDAME SIVI HESABİ:

10 kg: 100 cc /kg / gün.
11-20 kg: 1.000 cc +  50 cc / kg , 10 kg üstü her kg için kg x50
>20 kg : 1.500 cc + 20 cc / kg  20 kg üstü her kg için kg x20.

+ 100 cc ye 3 meq Na, 2 meq K. gunluk idame.



Dehidrasyon derecesi:
1- GD iyi değil
2-kapiller dolum zamanı >2 san.
3-mukozalar kuru
4- gözyası yok
5- yakın zamanda bilinen kilosu: 
bunlardan 2 bulgu varsa %5 , 4 bulgu varsa %10 ağır dehidratasyon  demektir.

dehidr. % si. = ( hastalık öncesi kg- hastalık kg/ hastalık öncesi kg) x100.
Defisit (L)= kg x % DH /100


Defisitin yerine konma süresi :
 İzonatremik dehidratasyonda
% 50`si ilk 8 saatte
% 50`si ikinci 16 saatte

Hiponatremik dehidratasyonda
% 25`i ilk 2 saatte
% 25`i sonraki 6 saatte
% 50`si sonraki 16 saatte

 Hipernatremik dehidratasyonda
Na; 145-157 ise 24 saatte
Na; 158-170 ise 48 saatte
Na; 171-183 ise72 saatte
Na; >184 ise >72 saatte..

İV sıvı tedavisi öncesi renal fonks. ve elektrolitler alınmalı.dehidratasyonda defisit tedavisi idameye eklenir. verilecek sıvının yarısı ilk 8 saatte, kalanı 16 saatte verilir, ilk 1 saate verilen SF miktarı düşülür.






9 Ağustos 2019 Cuma

Lavanta yağının çocuklarda kullanım


Lavanta bitkisinin kökeninin Akdeniz, Orta Doğu ve Hindistan’dan geldiğine inanılıyor. Bir çok alt türü olmakla birlikte tıbbi olarak en çok önerilen ve uçucu yağının da güvenilir olarak kullanıldığı lavandula angustifolia(officinalis)’dır.
Tarihi olarak kullanımı 2500 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Lavanta, güzelliği, özel kokusu ve çok amaçlı kullanımıyla bilinen naneninde mensubu olduğu ballıbabagiller ailesinin çiçekli bir bitkisidir.
Lavanta, ismini “yıkamak” anlamına gelen Latince “lavare” den alır. Romalılar eski zamanlarda lavanta’yı; banyolarında, yataklarında, kıyafetlerinde ve saçlarında (güzel kokması) kullandılar ve böylece tıbbi özelliklerini de keşfettiler.

İşte bu tıbbi özellikler daha sonrasında esansiyel yani (uçucu) yağının keşfedilmesiyle bilimsel çalışmalarda giderek artan bir şekilde yerini aldı ve ben de size bugün lavanta yağının hayatımızın en özel yerine sahip olan çocuklarımızdaki kullanımından bahsedeceğim; 
Lavanta yağının asıl etki eden bileşenleri yani uçucu kimyasalları şunlardır; linalool, terpeol, linalil asetat, geraniol, beta karyofilen, lavandulil asetat, geroniol, linanil asetattır.

Çocuklar ve bebeklerde uçucu yağların kullanımıyla ilgili birçok çalışma mevcuttur ve lavanta yağı, papatya uçucu yağı ile birlikte çocuklarda en sık kullanılan uçucu yağlardandır.

Ayrıca;


Lavanta yağının özellikle santral sinir sistemi üzerinden etkileri olmaktadır. Uyku problemleri, anksiyete (linalool), epilepsi (linalool) ve ağrı üzerinde yapılan klinik çalışmalar mevcut olup; epilepsi hastalığı olan çocuklar ve erişkinlerde beyinde alfa dalgalarını arttırdığı (8-13hz)ve bu da kişinin rahatlamasına sebep olduğu belirtilmektedir. Lavanta yağı GABAerjik aktivite de gösterebilmektedir bu da beyindeki eksitatör (yani uyarıcı) etkinin tersi bir etkidir. Uyku problemi olan çocuklarda da etkili olabileceği ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır.

Özellikle sınav anksiyetesini (gerginlik,stress) azalttığı ile ilgili klinik çalışmalar da mevcuttur. Bu çalışma Atatürk üniversitesinde okuyan 154 hemşirelik öğrencisine yapılmış ve sınav öncesi anksiyete üzerine rahatlatıcı etkileri bulunmuştur.

Bademcik ameliyatından sonra boyun kısmına (badem yağı, hindistan cevizi yağı veya zeytin yağı gibi sabit yağla uygulayabilirsiniz veya 3-4 damla cilde direk temas etmiyecek şekilde giydiği üst kıyafetine damlatabilirsiniz) uygulanması lavanta yağının özellikle hastalarda ağrı için kullanılan parasetamolün verilme sıklığını azaltmıştır. Ağrı kesici özellik.

Özellikle yenidoğan yoğun bakımda yatan erken doğan bebeklerde lavanta yağının uzun süre kullanılan uyuşturucu ilaçların kesilmesi sonucu ortaya çıkan geri çekilme sendormunu azalttığı ve hastanede yatış süresini kısalttığı görülmüştür.

Çocuklarda çay ağacı yağı ile birlikte baş bitinde diğer kimyasal ilaçlara alternatif olabileceği klinik çalışmalarda tarafımıza sunulmuştur.(çay ağacı yağı 4 yaşı doktorunuz önermediği sürece kullanmayınız) 10 ml suya 2 damla çay ağacı yağı

Ayrıca kolikli bebeklerde masaj yağı şeklinde kullanımının kolik (gaz sancısı) semptomlarının hafiflemesine yardımcı olduğu görülmüştür.
Özellikle topikal karışımlarda egzema ve atopik dermatit gibi cilt hastalıklarında kullanılabilir. Hayvan deneylerinde tıbbi kekik uçucu yağı ile birlikte kullanımının zararlı olan süperoksit radikallerini düşürdüğü, alerjik reaksiyonlardan sorumlu olan mast hücrelerinin boşalmasını yani degranulasyonunu engellediği ve derinin dermis tabakasının incelmesini önlediği görülmüştür.

Uzun süreli yüksek doz kullanımında prematür telarş (göüğüslerin erken gelişmesi, erken ergenliğe) sebebiyet verdiği için dikkatli ve doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Ve aldığınız lavanta yağının ingiliz lavantası diye bilinen lavandula angustifolia türünün esansiyel yağı (uçucu yağı) olması elzemdir. Diğer lavanta yağlarının (hibrid olanlar) 1-8 sineol ve kafur oranları yüksek olup; cilt için irritan olabilir ve gebelikte düşüğe yol açabilir
Çocuklarda ise ayrıyeten dikkatli olmak gereklidir çünkü; kamfor içeriği yüksek olan esansiyel yağlar, özellikle santral sinir sistemini uyarabileceğinden konvülziyona (havale) sebep olabilir.

Yazan Dr. AHMET AYDINALP

8 Ağustos 2019 Perşembe

gaitada redüktan madde

Dışkıda redüktan madde varlığı :

  1. Disakkaridaz enzim eksikliği,
  2. Kısa bağırsak sendromu,
  3. İdiopatik laktaz eksikliği laktoz intoleransı,
  4. Karbonhidrat emilim bozuklukları,
  5. Sprue,
  6. Viral gastroenterit,
  7. Celiak hastalığı,

Dışkıda redüktan madde yanlış pozitifliği:

  • Antibiyotik kullanımı,
  • Salisilat, penisilin, askorbik asit, nalidiksik asit, sefalosporinler, probenecid kullanımı,
  • İdrar ile kontamine dışkı,
  • Çocuk bezinden alınmış örnek,
  • Gecikmiş dışkı, yanlış transport.
enfeksiyonhastalıkları.com

Dışkının Mikroskobik İncelemesi.

Dışkıda Lökosit (PNL) varlığı: normal dışkıda lökosit görülmez.
Lökosit görmek için dışkının mukuslu alanından inceleme yapmak gerek.
Virüs ve parazitlere bağlı ishallerde lökosit görülmez.
  1. Dışkıda lökosit var ise:
    • Dizanteriler ( amipli / basiler) amebiyazis te daha az PNL görülür.
    • Ülseratif kolit,
    • Salmonella enfeksiyonları
    • Yersinia enfeksiyonları,
    • EİEC,
    • Lokalize apseler,
    • Divertikülitler,
    • Ano rektal fistüller akla gelmelidir.

  2. Lökosit olmadan ishal varlığında ise:
    • Kolera da,
    • Viral kaynaklı ishallerde ( rota – adeno vb),
    • İlaca bağlı ishallerde,
    • Amebik kolitlerde (ülser gelişmeden önce) ,
    • Non invaziv E. Coli enfeksiyonlarında, EPEC
    • Parazitik infestasyonlara bağlı ishallerde,
    • Toksik ishallerde (Kolera, ETEC vb.) dışkı incelemesinde lökosit görülmez.

  3. Dışkıda Eritrosit var ise:
    1. Parlak kırmızı kan varlığı alt gastro intestinal sistem kanamasını gösterir. Dışkıda kırmızı kanamaya hematoşezi denir. Tietze ligamanı altındaki kanamalar dışkıda kırmızı olarak çıkar (neden? çünkü hazmedilmeye vakit bulamaz).
    2. Dışkıda kırmızı kan sebepleri:  
    3. Hemoroit ( dışkıya sürülmüş şekilde kanama )
      • Alt gastro intestinal sitem kanserleri özellikle ano- rektal kanserler.
      • Dizanteriler: kanlı mukuslu dışkı görülür.

  4. Katran gibi siyah kanama üst gastro intestinal sitem kanamasını gösterir. Melena katran şeklinde dışkı demektir.
  5.  Üst gastro intestinal sistemden en az 50 ml kanama melena için yeterlidir.
  6.  50 ml kanamanın melena şeklinde dışkıda belirmesi için 4-20 saat gerekir.
    • Erişkin hastalarda En sık melena sebepleri:
      • Duodenal ülser kanaması
      • Özefagus veya gastrik varis kanamaları,
      • Gastrik ülser kanamaları,
      • Gastrit,
      • Gastro özefajial köşe yırtıkları ( Mallory- Weiss sendromu),
      • Gastrik tümörler,
      • Özefajit dir.
    • Çocuklarda melena sebepleri
      • Özefajit,
      • Gastrit,
      • Peptik ülser,
      • Gastro özefagial varis kanamalarıdır.
    • Yenidoğan da melena sebebi:
      • Doğum sırasında yutulan kanlardır.
  7. Gizli kanama (Okült kanama) : Gastrointestinal sistemde 50 ml altındaki kanamalar makroskobik olarak farkedilmez şüphe varlığında dışkıda gizli kan araştırması yapılmalıdır. 50 ml altı kanamalar ancak gaitada gizli kan testinde pozitif olarak yakalanır.
enfeksiyonhastalıkları.com

pediatrik fitoterapi uygulamaları Dr.Ahmet Aydınalp 'ten

diş çıkarma döneminde kullanılan fitoterapötikler:
Tıbbi papatyanın çayı yapılabilir ve bu çay dondurulup; müslin bezin içine koyulup kemirmesine izin verilebilir.
Tıbbi papatya hidrozolü ile masaj yapılabilir
Tıbbi papatya esansiyel yağı badem yağı ile dilüe edilip 20 ml ye 1 damla konularak masaj şeklinde kullanılabilir.
iş çıkarma sırasında esansiyel yağlardan biri olarak karanfil yağı önerilmesine rağmen kullanılmamalıdı
karanfil (syzygium aromaticum) esansiyel yağının içerisindeki Beta karyofilen isimli metabolit lokal anestezik etki gösterir. ‼️Ancak genel anlamda 2 yaş altında çocuklarda ve bebeklede kullanılması önerilmemektedir.
karanfil yağının oral alımı sonucu karaciğer yetmezliği,kanama ve ölüme kadar götürebilecek vaka bildirimi mevcuttur




böcek  kovucular: 


Hindistan cevizi içerisindeki orta zincirli yağ asitleri (laurik asit)sivrisinek dahil diğer artropodlara karşı etkili ve daha uzun bir şekilde koruyucu özelliğe sahip olduğu belirtilmiştir. Büyük başlarda yapılan nişasta bazlı hindistan cevizi formülasyonunda sivrisineklere karşı 96 saate kadar koruduğu gözlemlenmiştir.
Bu haliyle hindistan cevizi yağının ve sütünün özellikle etkin ve doğal böcek kovucu olarak kullanılabilir.
Bir nesli korumak için bir kimsayallardan uzak durmalıyız...
Doğal olan zor olan değildir baştan sona kadar var olandır.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6145915/


ALLERJİK RİNİT:

ÜRTİCA DİOCİA ısırgan 300-500mg / gün gunde 2 kez veya cayı 
FUMARİA OFFİCİNALİS şahtere cay seklinde tentür ya da dekoksiyon
NİGELLA SATİVA çörek tu yağı topikal uygulama
Petaties Hybridus, öksürük otu, çalışmalrda antihistaminikler kadar etkili olduğu gösterilmiş
Euphrasia officinalis göz otu allerjik konjoktivitte cayı ve tentürü
achiella spp. civanpercemi  cayı yada tenturu
spiriluna histamin deşerjini durdurur.
diğer:
 quarsetin, yogurt, sirke ,ananas, çinko, fermente ürünler, A vitamini..

aromaterapi:
 tıbbi nane, sandal agacı yağı, frankincense, sabit yağ badem yağı..



NEROLİ YAĞI 
Portakal ağacı çiçeğinin (Citrus aurantium) esansiyel yani uçucu yağına neroli yağı adı verilir.
Bebeklikten erişkinliğe rahatlıkla ve güvenilir şekilde kullanılabilecek bir uçucu yağ olup; bebeklerde sabit bir yağ ile (Hindistan cevizi, badem yağı vb) kullanılmalıdır. Bebeklerde rahatlamayı sağlar ve uykuyu kolaylaştırır. (6 ay üzeri kullanın) Şöyle kullanılabilir; 20 ml sabit yağa 1 veya 2 damla uçucu yağ şeklinde.
Neroli yağının antioksidant ve antibakteriyel etkisi mevcuttur. GABAerjik sistem üzerinden etkili olup; hayvan deneylerinde antiepileptik (havale karşıtı) etkisi gösterilmiştir. 


6 Ağustos 2019 Salı

PEDİATRİDE KULLANILABİLECEK TIBBİ BİTKİLER

PEDİATRİDE KULLANILABİLECEK TIBBİ BİTKİLER

• Calendula officinalis -aynı sefa
• Mentha piperita -tibbi nane
• Althea officinalis- hatmi
• Matricaria recucita -alman papatyası
 • Sambucus nigra -kara murver
• Foeniculum vulgaris -rezene
 • Pimpinella anisium- anason
 • Glycyrrhiza glabra- meyan
• Melissa officinalis -melisa
• Urtica dioica - ısırgan
• Thymus vulgaris- kekik
• Pelargonium sioides afrika  sardunyası

kuduz proflaksisi

Temas sonrası kuduz profilaksisi gerektirmeyen durumlar:
1. fare, sıçan, sincap, hamster, kobay, gerbil, tavşan, yabani tavşan ısırıklarında
2.  ülkemizde eve giren yarasaların ısırığı veya evde yarasa bulunması durumunda (doğal ortamdaki mağaralarda olan yarasa teması vaka temelli değerlendirilir)
3. Soğukkanlı hayvanlar (yılan, kertenkele, kaplumbağa vb.) tarafından ısırılma durumunda,
4. Kümes hayvanları ısırıklarında,
5. Sağlam derinin yalanması, hayvana dokunma veya besleme,
6. Bilinen ve halen sağlam bir kedi veya köpek tarafından 10 günden daha önce ısırılma veya temas durumunda,
 7. Daha sonra kuduz olduğu anlaşılan bir hayvanı beslemiş olmak, sağlam derinin hayvanın kan, süt, idrar ve/veya feçesiyle temas etmiş olması, pişmiş etini yemek, kaynatılmış veya pastörize edilmiş sütünü içmek veya bu sütle yapılan süt ürünlerini tüketmek,
8. Kuduz hastasına rutin bakım yapan riskli teması olmayan sağlık personeline (müköz membran veya bütünlüğü bozulmuş deri teması, ısırma vs.)
9. Kedi temaslarında; Çıplak derinin hafifçe sıyrılması (deri altına geçmeyen yaralanmalar), kanama olmadan küçük tırmalama veya zedeleme şeklinde yaralanmaya sebep olan, provakasyon ile olmuş ısırılma dışı kedi temasları
10. Son 6 (altı) ay içinde tam doz kuduz temas sonrası profilaksi uygulanmış kişilerde profilaksi gerekmez.
Yüz bölgesinden yaralanma ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde süreye bakılmaksızın proflaksi uygulanır.

*Profilaksi gerektirmeyen durumlarda da (insan ısırıkları dahil) yara temizliği, antibiyotik tedavisi, tetanoz profilaksisi gibi ihtiyaç duyulan tedavi yaklaşımları ihmal edilmemelidir.
*Kuduz profilaksisi uygulansın ya da uygulanmasın tüm kuduz riskli temaslar mutlaka kayıt altına alınmalıdır.



Kuduz riskli temas profilaksisinde en önemli adım yara bakımıdır.
 İyi bir yara bakımı, kuduz virüsü geçişini azaltmadaki en etkili yöntemdir.
Mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Tüm yaralanmalarda yara yeri derhal bol akarsu (basınçlı su veya hortum ucunun sıkılarak mümkün olduğu kadar jet akımın sağlanması şeklinde) ve sabunla iyice yıkanmalıdır.
Sağlık merkezlerinde büyük boy enjektör ile serum fizyolojik kullanarak da yıkama işlemi yapılabilir.
 Virüs uzun süre ısırık bölgesinde kalabileceği için aradan geçen süreye bakılmaksızın yıkama işlemi mutlaka uygulanmalıdır.
Yıkama işlemi bittikten sonra alkol veya iyotlu antiseptiklerden biri kullanılmalıdır.
Mekanik olarak virüsün mümkün olduğu kadar uzaklaştırılması amaçlandığından, sadece antiseptik uygulama, bol su ve sabun ile yıkamanın yerini alamaz.
Mümkün olduğu kadar dikiş ve benzeri girişim yapılmaması tercih edilir.

 Derin ve geniş yaralanmalarda, kozmetik faktörler ve enfeksiyon riski değerlendirilmelidir.
Kuduz profilaksisi yanı sıra dikiş de gerekiyorsa, virüsün sinir içine inokülasyon riskini en aza indirmek için kişinin klinik durumu uygun ise, yara çevresine ve içine kuduz immünglobulini yapıldıktan 2 saat sonra ve mümkün olduğunca az sayıda dikiş atılabilir.
Yara bakımı yapan sağlık personeli müdahale esnasında standart enfeksiyon kontrol önlemlerini almalıdır.

Antibiyotik Profilaksisi 
Tüm insan ısırıklarında antibiyotik profilaksisi verilmelidir.
Hayvan ısırmalarında ise aşağıdaki durumlarda antibiyotik profilaksisi verilmelidir:
Yüzden ısırılmalar,
Elden ısırılmalar,
Kemik ve eklem penatrasyonu olasılığı olan ısırılmalar,
 Protez ekleme yakın yaralar,
 İmmünyetmezlikli kişiler (splenektomi ve diabet dahil),
 Genital bölge yaralanmaları.
 Derin delinme yaraları (özellikle kedilerle olan)
Kapatma gerektiren yaralar
Diğer yaralanmalarda ödem ve ezilme varlığında başvuru ilk 8 saat içinde ise klinik bulgular olmasa bile antibiyotik profilaksisi uygulanır.
 İlk 8 saatten sonraki başvurularda klinik olarak enfeksiyon düşündüren bulgu yoksa antibiyotik vermeye gerek yoktur..


Amoksisilin-klavulanat (45-100 mg/kg/gün, 2-3 doza bölünerek po)
Alternatif tedaviler;
 Doksisiklin (8 yaşından büyüklerde, 2-4 mg/kg/gün, 2 doza bölünerek po)
 Sefuroksim (10 mg/kg/gün, 2 doza bölünerek po) + metronidazol (30 mg/kg/gün, 3 doza bölünerek po)
 Penisilin alerjisinde:
 Klaritromisin (15 mg/kg/gün, 2 doza bölünerek po)
 Azitromisin (10 mg/kg/gün, tek dozda po)

Çocuk ve erişkinler için antibiyotik profilaksi süresi belirgin kirli olmayan yara durumunda 3 gün, kirli yara durumunda 5 gündür.

İmmünsupresif hastalar dahil tüm hastalar 3 gün sonra tekrar değerlendirilmelidir.




Anafilaksiye Genel Bir Bakış

  Anafilaksiye Genel Bir Bakış Dr.NevinKURT   Anafilaksi u Alerjinin, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen en ciddi klinik tablosud...