ÇOCUKLARDA EN SIK KARŞILAŞILAN
ACİL DURUMLAR:
GÖĞÜS AĞRISI:
Çocuklarda göğüs ağrılarının büyük kısmı göğüs
kafesi ve göğüs duvarına aittir. En sık 3 neden : kostokondritis, göğüs
duvarına ait travma ya da kas zorlanması, solunumsal (öksürükle ilgili)
durumlar.
Psikolojik nedenler 12 yaş
öncesi nadirdir.
Kalp Dışı Nedenler:
1- Kostokondritis: genelde
tek taraflı, ergen kızlarda daha sık. Ağrı, kesici tarzda , nefes almakla,
egzersizle artabilir. Kostokondral ya da kostosternal bölgede şişlik olmaksızın
palpasyonla hassasiyet ya da ağrı olur.
Ağrı kesicilere cevap vardır.
2-Göğüs duvarı travması
3-Öksürüğe bağlı göğüs
kaslarını fazla kullanılması
4-Egzersizin tetiklediği
astım
5-Pnömoni, plevral efüzyon
6- Gastroözefagial reflü, gastrit
7-Psikojenik.
Kalple İlgili Nedenler:
Göğüs ağrısı ile beraber
senkop, presenkop, baş dönmesi, çarpıntı, geçirilmiş kalp cerrahisi, ailede
kalp hastalığı öyküsü, ayrıca ağrının egzersizle ortaya çıkıp, prekordiyal ya
da suprasternal bölgeden kola yayılması kalp kaynaklı olduğunun işareti
olabilir.
Öyküde ağrının ne zamanlar
olduğu, sıklığı, şiddeti, yerleşimi, ağrıyı arttıran etkenler varlığı
sorgulanmalı.
Tam ve eksiksiz bir fizik
muayene yapılmalı , tüm sistemler dikkatlice değerlendirilmelidir.
Fizik muayene bulguları
normal ise göğüs grafisi ve EKG genelde yeterlidir.
Göğüs ağrısı olan çocukta
aile öyküsünde özellik yoksa , kardiyak ve fizik muayene bulguları normalse,
EKG ve telegrafi normalse ağrının kardiyak kökenli olma olasılığı düşüktür.
AKUT APENDİSİT:
Akut apendisit en sık acil
cerrahi müdahele gerektiren durumdur.
En sık 9-12 yaşta görülür.
Perforasyon, şikayetin başlamasından 8-36 saat sonra geliştiği için erken tanı
koymak önemlidir.
Akut app. ilk bulgusu
karında göbek çevresinde künt ve sınırları belirgin olmayan ağrıdır. Ağrı
hareketle artar. Daha sonra ağrı karın alt bölgesine yerleşir.
Küçük çocuklarda
daha belirgin olmak üzere kusma olur ve ates genelde 38 dereceyi geçmez.
Karın muayenesinde
palpasyonla hassasiyet ve defans apendisiksin yerel periton hassasiyetini
ortaya koyar.
Karın sol alt taraf derin
palpasyonunda sağ kadranda ağrı duyulması apendisit lehinedir ve Rovding bulgusu olarakta adlandırılır.
Akut app. ta USG de apendix
çapı 6mm den uzundur, hipoekoiktir.
USG
de apendixin görülmemesi apendisit tanısını ekarte ettirmez.
Lab. bulgusu lökosit ve CRP
, sedim artmıştır. Ayırıcı tanı için
idrar tahilili de görülmelidir.
Akut app. tansı alan
hastalarda oral alım durdurulmalı, IV tedavi başlanmalıdır.
20 cc/kg dan SF yüklemesinden sonra ½ lik SF +10-20 mEq/L K içeren mayi ile devam edilmeli, sıvı elektrolit sonucuna
göre sıvı ayarlanabilir
Akut app. tedavisi apendektomidir.
Hastaya sıvı elektrolit ve antibiyotik başlanmalıdır.
Hastaya sıvı elektrolit ve antibiyotik başlanmalıdır.
Antibiyotik perfore olmayan
akut app. ta: ampicilin/sulbaktam, sefoksitin, tikarsilin tekli kullanılırken ,
perfore akut app.ta: ampisilin/3.kuşak sefalosporin +gentamisin+metronidazol
gibi tüm barsak florasını kapsayan geniş spektrumlu antibiyotik tercih edilir.
Apendisit tanılı hastalarda
apendektominin 12-24 saat sonra yapılmasının hastalık süresini arttırmadığı
gösterilmiş.
Akut app. in ciddi
komplikasyonu perfore olmasıdır. Perfore apendisitte genel peritonit bulguları görülür. İlk saatlerde
batında hassasiyet ve sertlik belirir. Dispne, taşikardi, solukluk, 38
derecenin üzerinde ateş olur. Hasta hemen hidrate edilip geniş spektrumu
antibiyotik başlanmalı ve cerrahi müdahele yapılmalıdır.
KRUP: larengotrakeobronşit
Üst solunum yollarında en
sık tıkanıklık nedeni olan hastalıktır. 6 ay - 6 yaşta en sık görülür , 2 yaşta
pik yapar. Birkaç gün önce başlayan hafif viral ÜSYE bulgularını takiben havlar
tarzda öksürük ve inspiratuvar stridor ve farklı derecede solunum sıkıntısı
görülür. En sık neden parainfluenzadır.
Adenovirus, RSV, rinovirus,
enterovirus ve influenza diğer nedenlerdir.
Atopik çocuklarda öncesinde
viral üsye olmadan aniden krup olması spasmodik krup olarak adlandırılır.
Tanı klinik ile konur,
grafide tipik bulgu olan kalem ucu
görüntüsü hastaların yarısında vardır.
Hastaların kliniğinde hızla
bozulma olabileceğinden sıkı takip yapılmalıdır.
Tedavi:
Hava yolu açıklığının
sağlanması temel ilkedir.
Hastaya oksijen verilmelidir.
Soğuk buharın etkinliği
konusunda bilimsel veriler yeterli olmamakla birlikte sıklıkla kullanılmaktadır
. Hastanın soğuk havada dışarı çıkarılması semptomların şiddetini azaltır.
Asıl tedavi
kortikosteroidler iledir.
Dexametazon ve budesonid ile
çok sayıda çalışma vardır.
Dexametazon dozu 0.6 mg/kg
( max. doz 8 mg) dır . Son çalışmalarda 0.3 mg/kg ve 0.15 mg/kg dozların da
aynı etkide olduğu gösterilmiştir. Bu dozların
oral ya da intramuskuler verilmesinin etkinlik açısından farkı yoktur.
Prednizolon dozu 1
mg/kg dır. Dexametazonun yarılanma ömrü prednole göre 2 kat fazla olduğu
ve etkisi daha hızlı başladığı için
dexametazon tercih edilen kortikosterioddir.
Budesonid nebul dozu 2 mg dır.
Adrenalin nebülize
adrenalin orta ve ağır krupta kullanılmaktadır.
Rasemik epinefrin bulunmadığı için 1:1.000lik adrenalin nebülize olarak kullanılır.
Rasemik epinefrin bulunmadığı için 1:1.000lik adrenalin nebülize olarak kullanılır.
0-20 kg arası 2.5mg ( 2.5 cc)
20-40 kg için 5 mg ( 5 cc ) adrenalin 3 cc SF ile sulandırılarak verilir.
Rebound oluşabildiği için steroiodle birlikte verilmesi ve 2-3 saat gözlemde tutulması önerilir.
Rebound oluşabildiği için steroiodle birlikte verilmesi ve 2-3 saat gözlemde tutulması önerilir.
Heliox, Helium
-Oksijen karışımı ağır krupta seçilmiş
vakalarda yararlıdır.,
EPİGLOTTİT:
Hayatı tehdit eden bir
acildir. Epiglot la beraber supraglottik yapıların sellülitidir.
En sık neden H.infl.B dir .2-8 yaşta sıktır.
Yüksek ateş , boğaz ağrısı,
solunum sıkıntısı vardır . Bulgular hızla ilerler.
Görünüm toksiktir. Yutkunurken ağrı olduğu
için yutkunamazlar, salya akması görülür. Ses boğuk ve kabadır. Sırt üstü
yatamazlar, tripod pozisyonunda oturmayı tercih ederler.
4D bulgusu: salya akması (Drooling) , solunum
sıkıntısı (Dispne) yutma güçlüğü (Disfaji) , konuşma bozukluğu (Disfoni).
Hastaya rahat olduğu
pozisyon verilmeli, ajite edici müdaheden kaçınmalı. Ameliyathane koşullarında
acil endoskopiye alınmalı.
Acil servis şartlarında epiglottisi görmek için muayene yapmak kontrendikedir.
Boyun yan grafisi tanıda yardımcıdır.
Acil servis şartlarında epiglottisi görmek için muayene yapmak kontrendikedir.
Boyun yan grafisi tanıda yardımcıdır.
Tedavide Hib e etkili,
ampisilin/sulbactam ya da 2. -3.kuşak sefalosporin ( Seforoxim, Seftriakson)
başlanmalıdır. Hasta klinik düzelinceye kadar entübe edilmelidir , entubasyon
süresi ortalama 30-72 saattir.
YABANCI CİSİM ASPİRASYONU:
Akut solunum sıkıntısı ile
gelen her hastada yabancı cisim aspirasyonu (YCA) düşünülmelidir.
Özellikle 3 yaş altında sıktır, en sık 9- 24 ayda
görülür. Oyuncak parçaları, balon, ayçiçeği,
leblebi, fındık, fasulye, havuç gibi sert besinler nedendir.
Aniden başlayan şiddetli
öksürük, siyanoz, dispne, stridor görülür.
Şüphede akciğer grafisi
istenmelidir. Grafi expiriumda da çekilmelidir, grafide havalanma artışı görülür.
Tespit edildiği anda
endoskopik olarak çıkarılması gerekir.
Düzelmeyen atipik solunum
yolu bulgularında , düzelmeyen
pnömonilerde YCA akla gelmelidir. Tedavisiz olgularda kronik ilerleyici
akciğer enfeksiyonları görülür.
YCA % 80
ebeveyn gözetimde olur. Anamnezin sık sık alınması gerekir, gerekirse anne ya da
bakıcı ile sakin ortamda baş başa konuşulmalıdır . Suçlanma endişesi ile bilgi
vermekten kaçınabilirler .
YCA ihtimali yüksek
olan hallerde bronkoskopi yapılmalıdır.
YCA ebeveyn eğitimi ile
önlenebilir. Eğtim sonrası % 35 azalma olduğu görülmüş.
Acil şartlarda YCA da Heimlich manevrası uygulanır.
Süt çocuğu:
Kurtarıcı yüz üstü
pozisyonda baş gövdeye göre aşağıda, yardımcının ön kolunda bu poziyonda,
yardımcı bir parmağı ile çocuğun ağzını açar ve sırtına 5 kere vurur. Sonra
sırt üstü pozisyon verilir ve karından
göğüs üzerine 5 kez bası yapar . Son zamanlarda küçük çocuklarda karna bası önerilmemekte
Büyük çocuklarda:
Kurtarıcı
çocuğun arkasında durur, iki kolunu çocuğun aksiller bölgesinden gecirir. Elini
xyfoid ile göbek arasında yumruk yaparak güçlü bir bası ile karından göğse bası
ile çocuğu kaldırır, 5 kez uygulanır.
AKUT ASTIM ATAĞI:
Astım hava yolu tıkanıklığı
yapan akronik inflamatuvar bir süreçtür.
Astım için major kriter: ebeveynde astım öyküsü, atopik dermatit,
minor kriter: allerjik rinit,wheezing, ataklarda eozinofili.
minor kriter: allerjik rinit,wheezing, ataklarda eozinofili.
Astımda PEF VE FEV 1 düşer.
Astım Atak Tedavisi:
1-Oksijen. saturasyon %95
olmalı,
2-Hızlı etkili Beta 2
agonistler: Salbutamol aracı tüp ile 2-4 puff.
Nebul 0.15 mg/kg 20 dakika ara ile 3 doz.
3-Steroid: Oral prednizolon
1-2mg/kg / gün. Oral steroid tedavisi İV
doz kadar etkilidir.
4-İnhale steroid: Budesonid, 800mikrogr. İnhale 30 dakikada bir
uygulanabilir.
5-İpatropium bromur: 250
mikrogr. İnhale doz , hospitalıze edilen hastalarda fazladan bir yararı
gösterilememiş .Ancak metilksantin düşünülmeden önce verilebilir.
6-Magnezyum sülfat: rutinde
önerilmez, ancak tedaviye cevap vermeyen olgularda 20 dakikalık infüzyonla 25 mg/kg
dozunda uygulanır.
7-metilksantinler: Teofilin
günümüzde rutinde kullanılmamaktadır.
AKUT ÜRTİKER:
Ürtiker:
Deriden kabarıklık ve eşlik eden kızarıklık, kaşınma ile seyreden, basmakla solan sınırları belirgin lezyonlardır. Dermisin üst tabakasını tutar.
Deriden kabarıklık ve eşlik eden kızarıklık, kaşınma ile seyreden, basmakla solan sınırları belirgin lezyonlardır. Dermisin üst tabakasını tutar.
Anjioödem ise cilt altı,
subkutan doku ve mukozalarda şişmedir. Kaşıntı yoktur , ağrı yanma hissi vardır
ve ürtikerli vakaların % 40 ında görülür. Daha çok yüz, duadak, göz çevresi,
genital bölge ağız boşluğu tutulur.
Zaman olarak ürtiker 6
haftaya kadar akut, 6 haftan sonra kronik olarak bilinir.
Çocuklarda en sık ürtiker
nedeni besin ve ilaçlardır.
Besin alımından 30 dakika içinde gelişir. Süt,yumurta, soya, fıstık, buğday, çilek, domates, gıda katkı maddeleri en sık nedenlerdir.
İlaçlardan en sık beta lactam antibiyotikleri, sonra vankomisin, dextrometorfan, ibuprofen, kas gevşeticiler en sık görülen etkenlerdir.
Besin alımından 30 dakika içinde gelişir. Süt,yumurta, soya, fıstık, buğday, çilek, domates, gıda katkı maddeleri en sık nedenlerdir.
İlaçlardan en sık beta lactam antibiyotikleri, sonra vankomisin, dextrometorfan, ibuprofen, kas gevşeticiler en sık görülen etkenlerdir.
Enfeksiyonlar ( hepatit, mycoplazma, barsak
parazitleri) ,latex ( eldiven , balon ) kontakt allerjenler ( hayvan epiteli,
çimlerde oynamak) diğer nedenlerdir.
Ürtiker bir hastalık değil,
altta yatan başka bir nedene bağlı olduğu için tam sistemik muayene yapılmalı ,
tedavi nedene yönelik olmalıdır.
Tedavide antihistaminikler
kullanılır.
1.kuşak antihistaminikler
sedasyon yapar. En sık hidroksizin, difenhidramin kullanılır.
2.kuşak antihistaminikler
daha az sedasyon yapar. setrizin, loratidin, desloratidin.
H1 antihitaminikler etkili
olmassa H2 antihistaminik eklenebilir.
Tedaviye dirençli olgularda
kortikosteriodler kısa süreli 1-2 mg/kg/ gün dozunda kullanılır.
Adrenalin anaflaktik
reaksiyonda 0.01 mg/kg/doz uygulanır.
ANAFLAKSİ:
Hızlı başlayan ve ölüme neden
olabilen, acil müdaheleyi gerektiren
allerjik reaksiyondur.
Anaflaksi Tanı Kriterleri:
3 kriter tanımlanmıştır.
1.kriter:
Deri ve mukozal doku tutulumu: yaygın ürtiker,
kaşıntı-kızarıklık, dudaklarda, dilde, uvulada şişlik akut başlangıçla birlikte
aşağıdakilerden en az biri olmalı:
1-) . Solunum sıkıntısı: dispne, wheezing-bronkospazm,
stridor, azalmış PEF, hipoksemi)
2-) Azalmış kan basıncı ve son organ disfonksiyonu ile
ilişkili semptomlar: hipotoni (kollaps), senkop, inkontinans.
2.kriter:
Olası allerjene maruz kaldıktan sonra hızla ortaya çıkan
(dakikalardan birkaç saate kadar) aşağıdaki belirtilerden iki veya daha
fazlası:
1. Deri ve mukozal doku tutulumu: yaygın ürtiker,
kaşıntı-kızarıklık, dudaklarda, dilde, uvulada şişlik
2. Solunum sıkıntısı: dispne, wheezing, bronkospazm, stridor
3. Azalmış kan basıncı ve ilişkili semptomlar: hipotoni
(kollaps), senkop, inkontinans
4. İnatçı gastrointestinal belirtiler: abdominal kramp,
abdominal ağrı, kusma
3.kriter:
Bilinen bir allerjene maruz kaldıktan sonra kan basıncında
azalma (dakikalardan birkaç saate kadar)
a. İnfant ve çocuklarda düşük kan basıncı (yaşa spesifik)
veya sistolik kan basıncında % 30’dan
fazla azalma
b. Erişkin: sistolik kan basıncının 90 mmHg’ dan düşük
olması veya başlangıçtaki değere göre % 30’dan fazla düşmesi
Çocuklar için düşük sistolik kan basıncının tanımı: 1ay-1
yaş < 70 mmHg,
1-10 yaş< (70 mm Hg +[ yaş x 2 ]), 11-17 yaş < 90 mmHg
Anaflaksi Tedavisi:
Anafilaksi, acilen müdahele edilmesi gereken bir durumdur.
Hastanın vital
bulguları değerlendirilmeli, solunum yolunu açılmalı ve bacakları yukarıda olacak
şekilde sırtüstü yatırılmalıdır (trandelenburg pozisyonu)
Tedavide verilmesi
gereken ilk ilaç adrenalindir(epinefrin).
Adrenalinin çocuk dozu 0,01 mg/kg olup (maksimum doz
yetişkin dozu olan 0,50 mg) uyluğun ön-yan tarafına (vastus lateralis kası)
intramüsküler(İM) yolla verilmesi gerekir.
ANAFLAKSİDE ADRENALİN 1:1.000 LİK FORMU KULLANILIR. (1
mg/ml)
Dozu: 0.01 mg/kg= 0.01 ml/kg = 0.1 dizyem/kg . İM
Gerekirse doz iki kere daha 5-15 dakikada bir tekrarlanır.
Max. doz çocukta 0.3
mg, erişkinde 0.5 mg.
* Damar yolu açılır ve 10 dak. içinde 10 ml/kg SF İV verilir.
* Adrenalinden sonra oral, İM veya İV (3–4 dakikada)
yollardan H1 antihistaminik difenhidramin 1 mg/kg, maksimum 50 mg verilir.
* Klorfeniramin ikinci seçenek olarak kullanılabilir.
Dozu <6ay: 0.25
mg/kg, 6 ay- 6 yaş: 2.5 mg, 6-12 yaş: 5
mg, >12 yaş: 10 mg doz.
Gerektiğinde bu doz
4–6 saatte bir tekrarlanır.
* Bronkospazm bulguları (wheezing gibi) varsa 2,5–5 mg
salbutamol nebülizer ile nebülizer yoksa salbutamol inhaler 4 puf verilir.
Gerekirse bu doz 20
dakika ara ile 3 kez tekrarlanabilir.
* Ranitidin 1mg/kg
(maksimum 50 mg) İV verilir. 20 cc % 5 Dx içine sulandırılıp beş dakikada
verilmeli
* Metilprednizolon 2 mg/kg (maksimum 50 mg) İV yolla yavaşça
verilir,
bu doz gerekirse 6 saatte bir tekrarlanır.
Beta-bloker kullanma
öyküsü varsa glukagon 1–5 mg İV verilmelidir.
Anaflaksi gelişen hastalar monitorize edilip 24 saat gözlemde
kalmalı ve çocuk alerji uzmanına
yönlendirilmeli.
Daha önce anaflaktik reaksiyon geçirenler yanlarında alerji
kimliği ve otoenjektör halinde epinefrin Epipen JR taşımalı.
FEBRİL
KONVULSİYON:
6 ay – 5 yaş arası çocuklarda, santral sinir sistemi
enfeksiyonu veya başka bir etken bulunmaması koşuluyla ateşle birlikte görülen
nöbettir.
Basit febril konvülsiyon:
15 dakikadan kısa süren, aynı günde ya da aynı hastalık
süresince tekrarlamayan, tonik-klonik ve ateşin eşlik ettiği konvulsiyondur.
Komplike febril konvulsiyon:
10-15 dakikadan uzun süren, 24 saat içinde tekrarlayan, fokal
nöbetle seyreden, postiktal bulguları olan nöbettir.
komplike FK epilepsi için risk faktörü değildir ama tekrarlaması için risk faktörüdür.
FK tekrarlama risk faktörleri:
- · 15 aydan önce olması,
- · ailede FK öyküsü,
- · ailede epilepsi öyküsü,
- · sık ateşlenme,
- · nöbetin düşük ateşle olması,
- · ateşin başlamasından çok kısa süre sonra (<1 saat) konvulsiyonun görülmesi.
Ateşi kontrol etmek için verilen parasetamol ya da ibuprofen
FK yi önlemez!
FK ya yüksek ateşin değil, ateşin aniden yükselmesinin neden
olduğu düşünülmektedir.
Nöbet eşiği çocuktan çocuğa değişir. %25-40 olguda aile
öyküsü vardır.
FK da ateş odağını saptanması gerekir.
FK da çocuklar en sık
otitis media tanısı alır. ÜSYE, viral sendromlar,roseola infantum, AGE
ve pnömoni diğer nedenlerdir.
Aşılardan DPT
48 saat içinde ;KKK aşısında 7-14. günlerde ateş ve nöbet olabilir.
Ateş odağı için tam kan, temel biokimya paneli, idrar
tahlili, akciğer grafisi istenebilir.
LP konusunda fikir birliği yoktur. 12 aydan küçük bebeklerde
önerilmektedir.
LP için kriterler:
- · menenjit bulguları varlığı,
- · ilk FK kompleks tipte ise,
- · post iktal uzayan bilinç bozukluğu ( >1 saat )
- · nöbetten önce antibiyotik kullanıyor olmak
- · İlk yapılan LP normal ama sonradan klinik kötüleşirse
FK da rutin EEG istenmez.
Tedavi:
İlk amaç hava yolu açıklığının sağlanmasıdır. Oksijen
verilir.Kan şekeri bakılıp hipoglisemi saptanırsa 5 cc/kg.dan % 10 Dx verilir.
1.basamak tedavi:
Midazolam 0.1- 0.2
mg/kg IV , IM
Midazolam 0.2 mg/kg nazal
( max 5 mg.)
Midazolam 0.5 mg /kg bukkal ( max. 10 mg)
Diyazepam 0.3-0.5 mg/kg IV ( max .<5 yaş: 5 mg; >5
yaş:10mg.)
Diyazepam 0.5 mg/kg rektal
( max. 20 mg)
Nöbet durmassa 5 dakika sonra tekrarlanabilir.
2.basamak tedavi: ilk
basamak tedavi ile konvülsiyon durmassa
Fenitoin IV. 20 mg/
kg ( max 1 gr) 20 dakikada SF içinde .
Fenobarbital 20 mg/ kg ( max 1 gr) 20 dakikada .
ENTOKSİKASYONLAR:
AĞIZDAN ALINDIĞINDA ZEHİRLENME YAPMAYACAĞI KABUL EDİLEN
MADDELER:
Bebek şampuanı, losyon,
sabun,
alkolsüz ıslak mendiller
Banyo köpüğü
Kozmetikler (ruj, allık,
maskara, göz
kalemi, dudak ve tırnak
parlatıcıları,
el losyonları)
Saç spreyi ve biçimlendiricileri
Şampuan (az miktar)
Sakız
Ayakkabı cilası
Güneşten koruyucular
Termometre cıvası
Oda spreyleri
Alüminyum folyo
Kül, çıra
Parafinli mum
Mangal kömürü
Gazete
Sigara külü
Nem giderici paketler
(silika jel)
Alçı taşı
Kayganlaştırıcılar
Tütsü
Camcı macunu
Susam yağı
Toprak
Tatlandırıcılar (sakkarin,
siklamat)
Duvar kağıdı
Kırtasiye
gereçleri:
Mürekkep
Tebeşir
Silgi
Su bazlı boya kalemleri
Kurşun kalem
Fotoğraf
Flaster
Paket köpüğü
Parafin
Sulu boya
pastel boya
Beyaz tutkal
Oyuncaklar:
Oyun hamuru
Diş halkası
İlaçlar:
Antasitler (sürekli alınma
dışında)
Antibiyotikli kremler
Kalaminli losyonlar
Karboksimetil selüloz
Klotrimazol içeren kremler
Topikal kortikosteroidler
Gliserol
Gebelik önleyici ilaçlar
(demir içermeyen)
Titanyum oksit
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
Küçük çocuklarda tek dozda bile ölümcül olabilen ilaçlar:
Trisiklik antidepresanlar (amitriptilin,
imipramin, desipramin)
Antipsikotikler (loksapin, tiyoridazin,
klorpromazin)
Sıtma ilaçları (klorokin,
hidroksiklorokin, kinin)
Antiaritmikler (kinidin, dizopramid,
prokainamid, flekainid)
Kalsiyum kanal blokörleri (nifedipin,
verapamil, diltiazem)
Beta blokörler (propranolol, sotalol)
Opiyatlar (kodein, hidrokodein,
metadon, morfin)
Ağızdan alınan antidiyabetikler (klorpropamid,
glibenklamid, glipizid)
En Sık Görülen Entoksikasyonlar :
PARASETAMOL
ENTOKSİKASYONU:
Parasetamol tablet formu alındıktan 1-2
saat içinde emilir, şurup formu yarım saatten kısa sürede kanda pik düzeye
ulaşır.
Çocuklarda 200 mg/ kg ( bazı verilerde
150mg/kg ), erişkinde 7.5-10 gr. aşan dozlar ölümcüldür.
İlaç
alındıktan en az 4
saat sonra serum parasetamol düzeyi ölçülmelidir.
Serum düzeyi 200 mikrogram/mL’ nin üzerindeyse karaciğer hasarı riski yüksektir.
Parasetamol düzeyi ilaç alımından 4. ve
12-15 saatlerde bakılıp klinik şiddeti ile birlikte nomograma bakılır.
Tam kan sayımı, koagulasyon testleri,
karaciğer enzimleri, renal fonksiyon testleri, elektrolitler, kan glukozu
alınmalıdır.
Tedavi:
GİS dekontaminasyonu için 1 gr/kg aktif
kömür ilk 4 saat içinde uygulanır. NAS oral verilecekse NAS in emilimini azaltır.
NAS (N -asetil sistein ) ilk 8 saatte verilmesinin
etkili olduğu gösterilmiş.
ORAL : 140 mg/kg yükleme dozunu takiben
70 mg/kg doz 4 saatte bir verilir, 17 kez verilir. Yükleme dozu ile beraber
toplam 18 doz olur.
İNTRAVENÖZ: 150 mg/kg yarım saatte SF ya
da % 5 DX içinde verilir. Hemen sonra 50 mg/kg 4 saatte , ardından 100 mg / kg
16 saatte İV infüzyonla verilmelidir.Toplam doz 20 saatte 300 mg/ kg olur..
Parasetamol entoksikasyonu acil
bir durum olup tedavi geciktirilmemelidir.
DEMİR ENTOKSİKASYONU:
Demir korozif bir maddedir.
Elementel demirin 20 mg/kg’dan çok alınması
doz aşımına, 40 mg/kg’dan çok alınması ise ciddi demir zehirlenmesine
neden olur. Ölümcül etkisi 60 mg/kg’dan fazla alındığında görülür.
Tedavide: Aktif kömür etkili değildir.
Alınan elementel demir 20 mg/kg’ın üzerinde
ise, zehirlenme belirtileri ya da radyolojik olarak midede demir bulunduğuna
ilişkin bulgu varsa mide yıkanır. Yıkama sonrası radyolojik inceleme yinelenir.
Bulgu sürüyorsa polietilen glikol ile
tamponlanmış elektrolit çözeltisi ile tüm bağırsak
yıkaması yapılır.
Desferoksamin ile şelasyon tedavisi
gereken durumlar:
1-Ciddi klinik bulguları, letarji,
asidoz, hipovolemi, bilinç bozukluğu, karın ağrısı olan hastalar
2-Yineleyen hafif belirtileri olan tüm
hastalar birden fazla kusma, bir kereden fazla yumuşak dışkılama
3- Serum demir düzeyi 350-500
mikrogram/dL olan, tüm hastalar
4- Mide yıkamasına karşın karın
grafisinde radyoopak demir parçacıkları görülen hastalar
Desferoksamin
15 mg/kg dozda 50-100 cc % 5 Dx 1 saatte infüzyon şeklinde verilir. Günlük doz
total 6 gr.ı aşmamalıdır.
İdrarın kırmızı renk alması Fe entoksikasyonu
doğrular.
İlaç alımından 4-.6 satte bakılan demir düzeyi 500 mikrogram / dl üzerinde olması
ciddi entoksikasyonu gösterir.
Ama ADBG de demir ilaçları görülüyorsa
350 mikrogr./ dl de ciddi entoksikasyon kabul edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder