21 Mart 2019 Perşembe

Çölyak Hastalığı Açısından Kimler Test Edilmeli?

 Çölyak hastalığı prezentasyon belirtileri çok çeşitli olabildiği ve hastaların büyük kısmı asemptomatik olduğu için, ÇH tanısı güçlükler oluşturmakta ve yüksek bir klinik şüphe indeksini gerektirmektedir.
 Ek olarak, çölyak hastalığı, buğday allerjisi ve non-çölyak glüten hassasiyeti (NCGS) olguları benzer belirtileri gösterebildiklerinden, sadece klinik belirtilere dayanarak bu hastalıkların ayırt edilebilmesi mümkün değildir.

 Kronik diyare, karın ağrısı, distansiyon ve tartı kaybı gibi tipik gastrointestinal semptomların varlığında ÇH öncelikle düşünülmelidir.

 Daha az tipik semptomlar olup başka şekilde açıklanamayan kabızlık, boy kısalığı, anemi, yorgunluk, artralji ve karaciğer enzim yüksekliği olan olgular da ÇH açısından araştırılmalıdır.

Dirençli veya tekrarlayan demir eksikliği, açıklanamayan osteopeni, dental enamel defekti, tekrarlayıcı oral aftöz lezyonları ve DH olguları da ÇH açısından tetkiki gerektirirler.

 Asemptomatik veya çok hafif belirtilere sahip olmakla beraber, ÇH yönünden risk grubunda olduğu bilinen durumlar da ÇH açısından tetkik edilmelidirler.

Çölyak hastalığı tanılı hastanın birinci derece yakınları, Down sendromu, Turner sendromu, Williams sendromu, IgA eksikliği ve otoimmün hastalık (Tip-1 DM, otoimmün tiroidit, otoimmün karaciğer hastalığı, jüvenil kronik artrit gibi) varlığı risk gruplarını oluşturur.

Günümüzde ÇH tanısında kullanılan serolojik testlerin duyarlılık ve özgüllüğü oldukça yüksektir. Bu nedenle de ÇH şüphesi olan hastalarda tanısal yaklaşımda serolojik testlerle başlanması gerekli ve uygundur. Ancak serolojik tetkikler öncesinde hastanın glüten içeren normal bir diyetle besleniyor olması çok önemlidir, serum antikorlarının yarılanma ömrü 30-60 gün arasında olduğundan, glütensiz diyetle beslenen hastalarda testlerin negatif çıkma olasılığı yüksektir. Ticari kullanımda olan anti-EMA IgA, tTG IgA, ve anti-DGP IgA/IgG antikorlarının duyarlılık ve özgüllükleri %90’dan daha yüksektir. Anti-gliadin antikor (AGA) ise düşük tanısal değere sahip olduğundan artık kullanılmamaktadır. Çölyak hastalığı tanısal tetkikinde anti-tTG IgA’nın öncelikle ve tek başına kullanımı önerilmekte, anti-EMA veya anti-DPG ile kombinasyonun ek bir yarar sağlamadığı ifade edilmektedir. Selektif IgA eksikliği olan olgularda anti-tTG ve anti-DPG IgG kullanılmalıdır. İki yaş altındaki çocuklarda anti-tTG ve anti-EMA testleri daha az, AGA and DGP antikorları ise daha fazla duyarlılığa sahiptirler, iki yaş altındaki serolojik incelemede, anti-tTG IgA ve anti-DGP testleri kombinasyonu tercih edilmelidir.


marmara pediatri kongresi 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anafilaksiye Genel Bir Bakış

  Anafilaksiye Genel Bir Bakış Dr.NevinKURT   Anafilaksi u Alerjinin, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen en ciddi klinik tablosud...