30 Mart 2019 Cumartesi

iştahsız çocuğa yaklaşım

İştah açıcı bitkiler:

Anason veya ada çayı,
Kırmızı biber, karabiber,
Soğan, sarımsak,
Çemen otu, yaban mersini,
nane,
tarçın,
kimyon


Demir eksikliği anemisi (DEA) çocukluk çağında en sık görülen nutrisyonel anemi olup, ilk klinik bulgulardan biriside iştah azalmasıdır. İştah açıcı ghrelin düzeyi ile serum demir düzeyi arasında pozitif bir korelasyon vardır. DEA’da iştahsızlığın ghrelin düzeyindeki düşüklük sebebi ile olabileceği bildirilmiştir 

Malabsorbsiyon sendromları, özellikle çölyak hastalığı, kabızlık, gastroözefageal reflü hastalığı, özefajit, gastrit ve duodenal ülserler, karaciğer hastalıkları, böb-rek fonksiyon bozuklukları, kardiyak ve solunumsal prob-lemler, hipotiroidizm, kısıtlı beslenme rejimleri, tüberküloz ve malign hastalıklar çocuklarda iştahsızlığa neden olabilirler.

Çocuğun beslenme sırasında aile masasında diğer bireylerle aynı öğünde yemek yemesi uygun beslenme alışkanlığının gelişmesi açısından gereklidir.
Öğünlerde çocuğun kalabalık ortamlarda bulunmasının, beslenme üzerine olumlu etkileri olduğu belirtilmiştir
vitamin ve mineral desteği yapılmasının iştahı olumlu etkilediğine dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır, hatta gereksiz vitamin ve mineral kullanımı toksik etkilere neden olabilir.

Öğün aralarında meyve suları, süt gibi gıdaların tüketilmesi çocuğun çabuk doymasına, kalori alımlarının bugıdalarla pratik olarak alınmasına ve dolayısı ile de öğün atlamasına neden olur.


İştah açıcı ilaçlar ancak kistik fibrozis (KF), kansere sekonder kaşeksi gibi durumlarda faydalı olabilir.
KF hastalarında Siproheptadinin dokuz aya kadar kullanılmasının güvenilir olduğu görülmektedir. Hastaların iştah artışı yanında solunumfonksiyonlarında da düzelmeler gözlenmiştir.

Genelde iştah açmak için kullanılan ilaçlar kanser kaşeksinde denenip, iştahsızlığı olan ve başka hiçbir problemi olmayan çocuklarda kullanımlarına yönelik çalışmalar mevcut değildir. Bu nedenle iştahsız çocuklarda ilaç kullanılması uygun görülmemektedir .


İştahsız Çocuk İzleminde Ailelere Yapılacak Öneriler:
Süt, kola, meyve suları, çay, su gibi içeceklerin tüketim sıklığı ve miktarı belirlenmeli yemek öncesi ve yemek sırasında alımları kısıtlanmalıdır
Besinler çocukların yiyebileceği türden ve çocuğun öncelikleri dikkate alınarak hazırlanmalı ve yemek sırasında çocuğun kendisinin yemesi teşvik edilmelidir
Yemek porsiyonları çocuğun isteğine göre ayarlanmalıdır
Öğün sırasında teklif edilmiş olan bir besin çocuk tarafından reddedilmiş ise farklı besin denenmeli ve ısrarcı olunmamalıdır.
Besin belirli aralıklarla, zaman içinde çocuğa tekrar teklif edilmelidir
Çocuğun öğün saatleri düzenli olmalı, çocuk aile bireyleri ile aynı anda sofraya oturmalıdır.
Öğün aralarında iştahını kaçıracak tatlı (şeker ve çikolata) besinler verilmemelidir. Bu konuda aile bireyleri kararlı olmalıdırlar
Çocuğun tabağı çocuğun ilgisini çekecek şekilde süslenmeli, kendisinin seçim yapmasına izin verilmelidir
Yemek sırasında çocuğun yemeğe ilgisini azaltan televizyon kapalı tutulmalıdır
Çocuğun beslenmesinin kalabalık ortamda, çocuklarla birlikte yapılması beslenmeyi olumlu etkileyebilir.
Vitamin ve minerallerin eksiklik durumları dışında verilmesi önerilmemektedir
Az yiyen çocuklar için öğün sayısı artırılmalıdır.
Gerekirse öğün içeriği modüler beslenme ürünleri ile zenginleştirilmelidir
Çocuğun bakımını üstlenen kişilere eğitim verilmeli,beslenmede yanlışlar uygun bir şekilde anlatılmalıdır.
Anne ve bakıcı kişi bebek beslenmesinde çocukla devamlı ilişki içinde olmalı ve beslenme sağlıklı şekilde sürdürülmelidir .
Güncel Pediatri 2011; 9: 79-84




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anafilaksiye Genel Bir Bakış

  Anafilaksiye Genel Bir Bakış Dr.NevinKURT   Anafilaksi u Alerjinin, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen en ciddi klinik tablosud...