Bebek beslenmesinde Anne Sütünün tartışılmaz bir öneme sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu mucize sıvı, içerdiği canlı hücrelerle yaşayan bir besindir aslında.
Anne sütünün protein, şeker ve yağ içeriği bebek için en uygun bileşimdedir.
Öyle ki, bu bileşim bebeğin doğum haftasına ve yaşına göre bile değişiklik gösterir. Zamanından önce doğan bir bebeğin annesinin sütünde tuz miktarı daha az, protein içeriği fazladır.
Yaşamın ilk 3 günündeki halk arasında ağız sütü olarak bilinen kolostrum içinde ise koruyucu maddeler, protein ve A vitamini fazla, yağ, şeker ve tuz içeriği ise azdır. Çok yoğun olan bu ilk sütün doğar doğmaz, en geç bir saat içinde bebeğe verilmesi bebeğin infeksiyonlardan korunması açısından önem taşır.
Kolostrum adeta bebeğin ilk aşısıdır.
Yaşamın 3. gününden sonra protein içeriği azalır, yağ içeriği artar. Böylelikle bebek daha kolay doyar.
Anne sütü sindirilmesi en kolay besin olması nedeniyle anne sütü ile beslenen bebeklerde kusma, gaz sancısı, ishal, besin alerjisi gibi durumlar daha az sıklıkla görülür.
Anne sütü o kadar iyi sindirilir ki, bazı bebeklerde dışkılama sıklığı 7 günde bir bile olabilir.
İçerdiği vitamin ve minerallerin emilimi çok iyi olduğundan demir eksikliği gibi durumlar daha nadir görülür.
Anne sütü hazırlanması en kolay, en steril besindir. Anne her yerde, her zaman, bebeği istediği anda besleme şansına sahiptir.
En ekonomik besin olan anne sütünün aile bütçesine katkısı da gözardı edilemez.
Anne sütü alan bebeklerin büyüme- gelişmeleri de idealdir.
Anne sütü ile beslenen bebeklerin zeka puanlarının da beslenmeyenlere göre daha yüksek olduğu bilinir.
Ayrıca temel güven duygusunun gelişimi de anne sütü alan bebeklerde daha kolaydır.
Anne sütü bebeğin tüm yaşamının kalitesini etkiler.
Yapılan çalışmalar anne sütü alan bebeklerde ileri yaşamlarında obezite, diyabet, kanser ve kalp-damar hastalıklarına daha az yakalandıklarını göstermektedir.
Anne sütünün anne sağlığı üzerine de olumlu etkileri vardır.
Bebeklerini anne sütü ile besleyen annelerin eski formlarına dönmeleri daha kolaydır.
Ayrıca emziren annelerde meme ve over kanserine yakalanma olasılığı daha azdır.
Son yıllarda anne sütünün yararlı etkilerinden faydalanmak üzere kanser tedavisinde tamamlayıcı tedavi olarak anne sütü kullanımı tartışılmaktadır.
Son yıllarda anne sütünün yararlı etkilerinden faydalanmak üzere kanser tedavisinde tamamlayıcı tedavi olarak anne sütü kullanımı tartışılmaktadır.
Bazı anneler sütlerinin yetersiz olduğunu düşünürler.
Oysa, anne sütünün yetersiz olma durumu ancak 100 annenin birinde karşılaşılan bir durumdur. Birkaç öneriyle de bu durum ortadan kaldırılabilir. Sağlık personellerinin anneye danışmanlık vermesi ve bu konuda cesaretlendirmesi önemlidir.
Ayda en az 500 gr kilo alan, günde 5-6 kez idrarla dolu bez alınan bebek için aldığı anne sütü yeterlidir.
Annenin sütünün bebeğine yeterli geleceği konusunda sağlık personelinin ve yakın çevresinin anneye destek olması önemlidir.
Sürekli bebeğin aç kaldığı, biberonla beslenmesi gerektiği söylenmesi annenin özgüvenini kaybetmesine, sonunda da bebeğin anne sütünden mahrum kalmasına yol açacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder