Yenidoğan sepsisi, yaşamın ilk ayında sistemik enfeksiyon
bulgularının olduğu ve kandan sebep olan
patojenin izole edildiği bir klinik sendromdur. Sepsis tanısı klinik ve
laboratuvar bulgularının birlikte değerlendirilmesi ile konur.
Yenidoğan sepsisi klasik olarak bulguların ortaya çıkış
zamanına göre erken ve geç sepsis olarak
ikiye ayrılır. İlk 3 günde ortaya çıkarsa çok erken sepsis , 7. günde ise erken sepsis olarak adlandırılır. Yaşamın 7. gününden
sonra ortaya çıkan sepsis geç sepsistir. 30 günden sonra ortaya çıkan sepsis
çok geç sepsistir.
Erken başlangıçlı sepsiste en sık rastlanan etkenler GBS ve
E. coli’dir. Term bebeklerde GBS , preterm bebeklerde ise E. coli daha sıktır.
Prematurite, EMR, düşük doğum ağırlığı gibi risk faktörleri erken sepsis
riskini artırır. Erken sepsiste genelde multiorgan tutlumu vardır.
Geç sepsiste en sık görülen etkenler S. aureus ve enterokoklardır.
Geç sepsis riskini artıran ana faktörler sık kan almak, endotrakeal entübasyon-mekanik
ventilasyon, santral veya periferik vasküler kateter kullanmak, transkütanöz
oksijenasyon izlemi, beslenme sondası ve uzun süreli parenteral beslenme gibi
invazif işlemlerdir. Geç sepsiste pnömoni gibi tekli organ tutulumu vardır.
Sıklıkla menenjit eşlik eder.
Çok geç sepsis ( > 1 aydan sonra ) genellikle doğumdan
sonra uzun süre hastanede tedavi görmüş prematüre ve çok düşük doğum ağırlıklı
bebeklerde görülür, enfeksiyon hastaneden ve nadiren toplumdan kazanılır.
YD sepsis kliniği:
Ateş, ısı
düzensizliği, bebeklerin bir kısmında ateş görülmeyebilir, prematurede
hipotermi olabilir.
Emmede azalma
Solunum
sistemi: apne, inleme, taşipne, çekilme, siyanoz.
Gasroentestinal sistem: Beslenme intoleransı, kusma, abdominal distansiyon, ishal, hepatomegali.
Dolaşım sistemi: taşikardi, bradikardi, hipotansiyon,
periferik dolaşım bozukluğu, kapiller geri dolum süresinde uzama.
Kan sistemi: peteşi,
purpura, kanama.
Cilt bulguları: püstül, apse, omfalit, kutis marmaratus,
sklerema.
Renal sistem : oligüri
Merkezi sinir sistemi: konvülsiyon, hipotoni, huzursuzluk, hipoaktivite,
uykuya eğilim , tiz sesle ağlama, fontanel kabarıklığı.
YD sepsisinde ayırıcı tanı:
Yenidoğanın geçici
takipnesi, RDS, apne, mekonyum aspirasyonu, aspirasyon pnömonisi, konjenital
kalp hastalıkları, patent duktus arteriozus, NEK, hipoksik iskemik ensefalopati,
ventrikül içi kanama, hipoglisemi,
hipokalsemi gibi metabolik sorunlar ve doğumsal metabolik hastalıklar.
YD sepsisinde laboratuvar bulguları:
1-hemokültür:
Sepsis için altın
standar kan kültür pozitifliğidir..Ancak kültür negatifliği sepsis tanısını
dışlamaz. Bebeğe kültür öncesi antibiyotik başlamak, az kan alınması ( en az
1cc kana alınmalı) , anneye doğum öncesi
antibiyotik vermek, bakterieminin olduğu anda kan almamak kültürde üremeyi
engeller.
Uygun koşulda alınmassa
kontaminasyon olabilir.
Hemokültürde
üreme genellikle ilk 48 saatte olur.
Kültür negatifliği
sepsisi ekarte ettirmez..
2- BOS kültürü:
Sepsis bulguları
olan her bebekten LP yapılarak BOS kültürü alınmalı.
Hemokültür
pozitifliğinde de daha önce alınmadıysa
mutlaka BOS kültürü alınmalı.
Antibiyotik
tedavisine rağmen sepsis bulguları gerilemeyen bebeklere de LP yapılmalı.
3- İdrar kültürü:
Erken sespis
düşünülen yenidoğanlardan ilk 3 günde
rutin idrar kültür istenmez.
Ancak geç sepiste
idrar yolu enfeksiyonu sık görüldüğü için suprapubik aspirasyonla kateter ile
kültür alınmalı.
4-Lökosit sayısı:
Yenidoğanda ilk 24 saatte lökosit sayısı 30.000/mm3 , daha sonra 20.000/mm3 e kadar normal sayılır.
Sepsis tanısında değeri kısıtlıdır. Sepsis vakalarının yarısında lökosit sayısı
normaldir. Annede ateş, hipertansiyon, doğum şekli, perinatal asfiksi, intraventriküler
kanama, mekonyum aspirasyonu, hemolitik hastalık, retikülositoz, konvülsiyon,
hatta uzamış ağlama lökosit sayısında değişikliğe neden olabilir.
Lökopeni <4000 olması kötü prognostik bulgudur.
5-Nötrofil sayısı:
Nötropeni varlığı nötrofiliden daha değerlidir.
İmmatür nötrofil sayısının total nötrofil sayısına oranı
(İ/T oranı) yenidoğan sepsisi için en duyarlı göstergedir.
İ/T oranının normal değeri
doğumda 0,16 iken, 60. saatte 0,12’ye düşer.
İ/T oranının > 0,2 olması sepsis için anlamlıdır.
6-Trombosit sayısı:
Trombosit sayısı düşüklüğü
sepsisin geç bulgularındandır. Enfeksiyonu olan bebeklerin %50’sinde trombosit
sayısı 100.000/mm3 ’ün altındadır.
7- Akut Faz Reaktanları:
C-reaktif protein (CRP): YD sepsisinde en iyi çalışılmış
akut faz reaktanıdır. Enfeksiyon haricinde maternal ateş, fetal distress, EMR, zor doğum, vakumla doğum, perinatal
asfiksi CRP artışına neden olabilir. Erken sepsis için özgüllüğü yüksek
değildir. Enfeksiyon
başlangıcından 4-16 saat sonra salınmaya başlar,24- 48 saatte pik yapar. Serum yarılanma ömrü 24-48 saattir.
Tedaviye yanıt olarak 5-10 günde normale iner. Yenidoğanda normalde 1 mg/dl’nin
altındadır . 12-24 saat aralıkla
ölçümlerde CRP artışının görülmesi, enfeksiyon tanısında yardımcıdır.
Seri bakılan CRP negatif ise sepsis tanısı dışlanır.
CRP tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde kullanılır..
Prokalsitonin (PCT): PCT'nin
doğum sonrası fizyolojik olarak hızla artması erken sepsis tanısı için PCT’nin
değerini kısıtlar. Asfiksi, preeklampsi, intrakranial kanama, koryoamniyonit,
ve hipoksemide de PCT artabilir.
PCT nin 72. saatten sonra 2-2,5 ng/ ml
üzerinde olması enfeksiyon düşündürmelidir.
YD sepsis tedavisi:
Erken sepsiste antibiyotik tedavisi :
Ampirik tedavide ampisilin / penisilin G ve bir
aminoglikozit (öncelikle gentamisin) kullanılmalıdır.
Menenjit varlığı ya da olasılığında ampisilin ve sefotaksim
kombinasyonu tercih edilmeli.
Tedavi 7-10 gündür.
Geç sepsiste antibiyotik tedavisi :
Toplum kökenli geç başlangıçlı sepsis tedavisinde ampisilin ve
gentamisin veya 3. kuşak sefalosporin (sefotaksim ) ile 7-10 gün tedavi
uygundur.
Hastane kaynaklı geç
başlangıçlı sepsisin ampirik tedavisi ünitelerde daha sık görülen patojenlere
ve antibiyotik duyarlılık sonuçlarına göre düzenlenmelidir. Vankomisin
eşliğinde gentamisin (ya da amikasin) / 3. kuşak sefalosporin (sefotaksim,
seftazidim ) birlikte başlanmalıdır.
Tedavi süresi 10-14 gündür.
Çoklu dirençli gram negatif sepsis tedavisinde
antibiyograma göre bir aminoglikozit (genellikle amikasin) ile birlikte
seftazidim, piperasilin-tazobaktam ya da karbapenem kullanılmalıdır.
Mantar
enfeksiyonlarının tedavisinde amfoterisin B ilk seçenektir.
Erken ve geç başlayan
sepsis tedavisinde, tedaviye başlanmasını takiben 24-48 saatte semptomların düzelmesi,
48-72 saatte beyaz küre sayısı, İ/T oranı, CRP ve PCT düzeylerinin normale
dönmeye başlaması tedaviye cevap olduğunun göstergesidir.
Yenidoğan Menenjiti:
Klinik bulguları:
Konvülsiyon, emmede azalma, apne, aktivite
azalması, kusma, fontanel bombeliği, solunum sıkıntısı ve vücut ısı
değişiklikleri gibi nonspesifik bulgular vardır.
YD da sepsisinde %20-25
oranında menenjit eşlik etmesi ve YD menenjitinde mortalite ve sekel oranının yüksek
olması nedeniyle ekarte edilmelidir.
Menenjit olan bebeklerin %15-38’inde kan kültürü negatif
gelebilir.
İlk 72 saatte saptanan menenjitlerin % 70’inde GBS ve E.
coli etkendir. Diğer etkenler gram negatif çomaklar, L. monocytogenes ve
enterokoklardır. Geç başlangıçlı menenjit vakalarında özellikle ÇDDA’lı
bebeklerde KNS, S. aureus, E. coli ve Klebsiella türleri saptanmaktadır.
Yenidoğan döneminde
BOS değerleri bebek ve çocuklardan farklıdır.
Tedavi başlandıktan sonra gram pozitif menenjitlerde 48
saat, gram negatiflerde ise 72 saat sonra kültürün negatifleşmesi
beklenmektedir.
Ventrikülit: 4. günde BOS’ta halen enfeksiyon devam
ediyorsa, BOS’ta hücrede azalma olmasına, hatta BOS’un steril olmasına rağmen
klinik olarak düzelme olmuyorsa veya kötüleşme varsa ventrikülitten şüphelenilmelidir.
Tedavi :
Erken ve geç yenidoğan menenjitinde ampirik olarak ampisilin
ile birlikte sefotaksim veya vankomisin ile
sefotaksim kullanılabilir; bu tedaviye bir aminoglikozit de eklenebilir.
Gram negatif
çomaklarda çoklu ilaç direnci varsa meropenem kullanılmalıdır.
Tedavi süresi etken gram pozitif ise en az 14 gün; gram
negatif çomaksa 21 gün veya negatif kültürden sonra 14 gündür (hangisi daha
uzunsa).
Ventrikülit ve beyin absesinde tedavi 6-8 haftaya
tamamlanmalıdır.
Yardımcı tedavi olarak steroidin yararı gösterilmemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder