Senkop, postural tonus kaybıyla giden ve kendiliğinden düzelen ani, kısa, geçici
bilinç kaybıdır. Bu tablo, adolesan dönem başta olmak üzere tüm yaş gruplarında
görülebilmekte ve çocukların %15-50’sinin adolesan dönemi bitmeden senkop
geçirdiği bildirilmektedir.
Çocukluk çağındaki senkopun en sık nedeni vazovagal senkop olup, acile senkop
nedeniyle başvuran çocukların yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Tipik klinik tabloyu
senkopu uyaran bir faktör ve prodrom bulguları oluşturur. Ayağa kalkma, korku,
stres (fiziksel veya emosyonel), kan alınması, kan görme, heyecan, ağrı ve hatta bazı
refleks uyaranlar (çiğneme, idrar yapma, saç tarama) tetiği çeken faktörler olarak
bilinmektedir.
Senkop sırasında hastalar hemen daima ayaktadır ve bulantı, terleme,
solukluk, fenalık hissi, görsel değişiklikler (görme keskinliğinde azalma, çift görme)
gibi prodromal semptomlar bulunur. Patogenezinde, emosyonel faktörlere bağlı
olarak artan katekolaminler sorumlu tutulmaktadır. Kalbin aşırı kasılması ve kalpteki
mekanoreseptörlerin uyarılmasıyla paradoks refleks oluşarak sempatik sistem
inhibe, parasempatik sistem ise aktive olmaktadır. Böylece periferik vasküler direnç
azalmasıyla hipotansiyon, bradikardi ve senkop gelişir.
Senkop genellikle çok kısa (20-
30 saniye) sürer. Atağın bitmesi ile bilinç hemen açılır. Ancak bulantı, solukluk, terleme
gibi bulgular devam edebilir.
Tanı; tetikleyici faktörler ve prodromal bulguların öyküde
varlığı, tipik klinik bulgular ve diğer nedenlerin dışlanması ile konur. Şüphe halinde
“Tilt” testi tanıda yardımcıdır. Atakların büyük bölümü kendiliğinden son bulduğundan
prognozu iyidir.
Vazovagal senkop sırasında hastanın sırt üstü yatar pozisyonda iken ayaklarının
yukarı kaldırılması ile beyne giden kan akımı arttırılmaya çalışılır. Tekrarlayan vazovagal
senkop ataklarını engellemek için aşağıdaki öneriler sunulur:
Sıvı alımını arttırmak (yaklaşık 30-50 ml/kg/gün)
Tuzlu yiyecekler (kraker…)
Kafeinli ürünlerden uzak durma
Ayakta uzun süre kalınacaksa venöz göllenmeyi önlemek için bazı hareketler
yardımcı olabilir; eğilip dizleri tutmak, ekstremite kaslarını kasma, parmak uçlarında
yükselme, kollarını katlama, bacaklarını çarprazlama...
Hipoglisemi:
Hipoglisemik çocukta sıklıkla önce güçsüzlük, açlık hissi, terleme
gözlenir. Kan şekeri düştükçe taşikardi, ajitasyon, tremor, konfüzyon ve bilinç kaybı
gelişir.
KARDİYAK SENKOP:
Çocuklarda daha nadir olmasına karşın ani ölüm riski nedeniyle mutlaka
dışlanmalıdır. Aritmiler veya yapısal kalp anomalilerine bağlı senkoplar olarak iki
grupta ele alınırlar. Her iki gruptada serebral perfüzyonu korumak için yeterli kardiyak
atım sağlanamamaktadır. Bu sisteme ait senkoplar egzersiz sonrasında gelişen çarpıntı,
göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi bulgularla birlikte görülebilir. Ancak hiçbir belirti
vermeden ani olarak gelişebileceği de unutulmamalıdır.
Senkopu başlatan veya uyaran faktörleri tanımlayabilmek için; çocuğun senkop
öncesi ve başlangıcındaki pozisyonu, aktivitesi, postural değişikliği ve yüksek sesle
uyarılma, egzersiz, ağrı, emosyonel stres, hiperventilasyon varlığı sorgulanır.
• Senkopun tarif edilmesi; senkop başlamadan hemen önce ve sırasındaki çocuğun
ifade ettiği bulgular ve olayı görenlerin tanımları not edilir. Özellikle çarpıntı, göğüs
ağrısı, anormal motor aktivite, başlangıçta oturmaya çalışma, prodromal bazı bulgular
(baş dönme, bulantı, terleme, güçsüzlük, görsel değişiklikler…) araştırılır.
Senkopun değerlendirilmesinde standart olarak tüm hastalara elektrokardiyogram
(EKG) uygulanmalıdır. EKG, gerek bazı yapısal kalp hastalıkları gerekse ritm ve ileti
bozuklukları hakkında bilgi verir. Ekokardiyogram kalp hastalıklarının tanısında
kullanılan uygulaması kolay, noninvazif bir tetkik olup, pratikte rutin olarak senkopun
değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.
Laboratuvar tetkikleri içinde hemen atak sonrasında kan şekeri tetkiki, anemi
için hematokrit tayini, menarş gören kızlar için gebelik tetkiki, toksikolojik inceleme
kliniğe göre öncelikli tetkiklerdir. Elektrolitleri içeren rutin biokimyasal tetkik, tam kan
sayımı, tiroid fonksiyon testleri gibi geniş çalışma istenmekle birlikte olaydan sonraki
asemptomatik dönemde nadiren yardımcı olurlar.
noroloji.org.tr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Anafilaksiye Genel Bir Bakış
Anafilaksiye Genel Bir Bakış Dr.NevinKURT Anafilaksi u Alerjinin, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen en ciddi klinik tablosud...
-
normal değerler: 200-350 mikrogram 900 e kadar normal..<100 ağır eksiklik, b 12 düzeyi normalken b 12 vit. eksikliği olabilir.beraberin...
-
GÜNCEL ULUSAL AŞI PROGRAMI Aşı türleri: Canlı aşı : BCG, KKK, Su Çiçeği, Rotavirüs, Oral Polio, Influenza, İnaktive aşı ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder